Şehr-i İstanbul Rehberi
BÜYÜK ÇARŞI
İki bedestenin çevresinde meydana gelen ticaret merkezidir. Halk arasında Kapalı Çarşı olarak adlandırılan çarşı, tek kitle halinde ve aynı zamanda kurulmuş olmayıp, iki bedestenin etrafında hanların yoğunlaşması ve bunların arasındaki sokakların üstlerinin zaman içinde tonozlarla örtülerek dükkânların kâgire dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Yabancılar Grand Bazar (Büyük Çarşı) adını kullanmayı tercih ederler. Fetihten sonra bugün İç Bedesten denilen çok kubbeli kapalı mekân inşa edilerek ticaretin burada toplanması sağlanmıştır.
Bedestân-ı Atîk, Büyük Bedesten veya Cevâhir Bedesteni denilen ve bugün Büyük Çarşı'nın ortasında kalmış bulunan on beş kubbeli büyük bir yapıdır. Büyük Bedesten'in az ilerisinde Nuruosmaniye Câmii tarafında olan Sandal Bedesteni (Bedestân-ı Cedîd, Yeni Bedesten) üstü, sağlam kemer ve pâyelere oturtulmuş yirmi kubbe ile örtülüdür. Eski Bedesten'in bir Bizans yapısı olduğu ve dolayısıyla etrafındaki çarşının da Bizans dönemi çarşısını devam ettirdiği yolundaki iddialar mesnedsizdir.
Sağlam kâgir yapılı bedestenlerin yangın tehlikesini nisbeten kolay atlatmalarına karşılık sokaklarının üstleri ve dükkânları tamamen ahşap olan Büyük Çarşı'nın bu tehlikeden kurtulabilmesi mümkün olmuyordu. Zaman içerisinde meydana gelen büyük yangınlarda iki bedesten dışındaki ahşap dükkânların defalarca nerdeyse tamamen yanması üzerine 1702 yılında Sultan 2. Mustafa tarafından ahşap dükkân, hatta ev yapımının yasaklanıp bundan böyle ev ve dükkânların kâgir yapılmalarına özen gösterilmesi emredilir.
Büyük Çarşı'nın sokak üstlerinin kâgir tonozlarla örtülerek kapalı bir çarşıya dönüştürülmesi bu tarihten itibaren başlamıştır. Kâgire dönüştürüldükten sonra Büyük Çarşı'da yangınlar seyrekleşti ve verdikleri zarar azaldı. 1894 depreminde Büyük Çarşı da geniş ölçüde tahribata uğramış ve 2. Abdülhamid'in emriyle yapılan tâmirde çarşının sınırları daraltılarak bâzı caddelerin üstü açıldı, bâzı kapılar kaldırılarak eskiden çarşı içinde bulunan bâzı hanlar da çarşı dışında bırakıldı. Çarşının ana caddesi durumunda olan ve Beyazıt ile Nuruosmaniye arasındaki sokağın iki ucuna birer yeni kapı yapıldı. Bu kapılardan Nuruosmaniye Câmii tarafında olanın kapının alınlığı içine, devletin son döneminde her resmî binaya konulan bir Osmanlı arması yerleştirildi. Gösterişli olmasına îtina edilen bu kapının ki yanına ayrıca birer çeşme nişi de yapılarak girişe âbidevî bir görünüm kazandırılmıştır.
Beyazıt tarafındaki kapı diğer uçtaki kadar zengin mimârili değildir. Bu girişin az ötesinde yer alan ikinci kapının sivri kemeri içine Sultan 2. Abdülhamid'in tuğrası ile bir kitâbe konulmuştur.
Büyük Çarşı içinde birkaç tane de mescid bulunmaktadır. Bunlardan Bodrum Hanı Mescidi bânisi ve yapıldığı tarih bilinmeyen küçük, hiçbir mîmâri özelliği olmayan basit bir ibadet yeridir. İç Bedesten Mescidi de 1960'lardan îtibâren yapılan dükkânların üstlerine oturtulmuş bir namaz mekânıdır. Târihî bir karakteri özelliği yoktur. Büyük Çarşı'nın içindeki çeşmelerden Kalpakçılar Caddesi ile Sipâhi Sokağı köşesini süsleyen üç cepheli, barok üslûptaki mermer çeşme şehrin güzel sanat eserlerinden biridir. Daha evvel çarşı içinde olan Sahaflar 1894'ten sonra çarşı dışına, şimdiki yerine alınmıştır. Burada üstü açık bir yolun iki tarafında sıralanan ahşap dükkânlar 1950'li yıllarda yandıktan sonra da bugün görülen beton kitapçı dükkânları yapılmıştır.
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar