Bir adam vardı. Kalaydan bardaklar, çanaklar işlerdi. Bir gün vakarlı bir tavırla, cübbe ve sarıkla bir cimri gelip onun yanına oturdu. Bu da onu ilim ve fazilet sahibi biri zannedip;

-Ey efendi, ayet ve hadislerden münasip bir şeyler buyursanız da, şu bardakların ve çanakların kenarlarına yazsam. Ve çelik kalemle parlak şekilde kazısam" dedi.

O cimri;

Bardakların kenarına;

فَمَن شَرِبَ مِنْهُ فَلَيْسَ مِنِّي

"kim ondan içerse benden değil"(Bakara: 2/249) yaz. Çanakların kenarına da;

وَمَن لَّمْ يَطْعَمْهُ فَإِنَّهُ مِنِّي

"kim ondan tatmazsa işte o bendendir" (Bakara: 2/249) yaz" dedi.

Kaynak

Lami'i-zâde Abdullah Çelebi

Latifeler,

Hazırlayan; Yaşar Çalışkan

Tercüman 1001 Temel Eserler Serisi

İst. 1978