Fetvalar

Cuma namazını müteakip sünnetleri kılmanın hükmü nedir?

Cuma namazı öncesinde kılınan 4 rek'atlık ilk sünnet, peşi sıra 2 rek'at farz, ardından Allah Rasulünün bazen mecscidde, bazen evde kıldıları bazen 2 bazen de 4 rek'at olarak kıldıkları sünnet namazı var. Hatta bu 4 rek'atın bazı rivayetlerde anlatıldığına göre ikisini evde, ikisini de mescidde kılarmış Allah Rasulü (sav). Zuhr-u ahir ve vaktin son sünneti gibi namazlar daha sonraları cumanın sahih olması mülahazasıyla fukahayı izam tarafından ortaya atılan şeylerdir. Buna göre, cumanın farzını kılan insan mükellefiyetini yerine getirmiş demektir. Sünnetleri terk etdmesi ise, kulluğunu kamil-i mükemmel olarak yerine getirmemenin bir göstergesidir. Kaba ve avamca bir misalle izah edecek olursam; hac esasında tavaf ve vakfeden ibarettir. Bir insan hac vazifesini ifa için Mekke'ye gitse, onun farizalarını yerine getirse ama ardından Medineyi Münevvereye gidip, dinin naşiri, mübelliği, mümessili, mefhar-i mevcudat Hz. Muhammed (sav)'in merkad-i mübarekine gitmemesi nasıl bir edepsizlik ve saygısızlık ise, cuma günü Allah'a karşı faz olan vecibelerini yerine getirip, Nebiler Serverinin mirası olan sünnetler karşı lakayd kalan kişi aynı ölçüde saygısızlıkta ve edepsizlikte bulunuyor demektir. Kaldı ki Sünnet, Hz. Muhammed (sav) ile münasebete geçme vesildesidir. İnsan, sünnetler devamı ölçüsünde Allah Rasulü ile irtibata geçer. İnancımızıa göre yaptığımız iyi amellerle sevinen, kötülerle huzuru kaçan ve rahatsız olan Efendimiz ile rezonans olmanın yolu sünnetlerin ikamesidir. Ayrıca sünnet namazların her birinin ayrı ayrı, kendi mevkiine göer ehemmiyeti vardır. Hususiyle revatip sünnetlerin yenri bir başkadır. Mesela; biz Efenidmizin öğle namazının son iki rek'at sünnetini terkettiğine dair hiç bir rivayete rastlamıyoruz. Hatta ondan öte Ümmü Seleme validemizin rivayetine göre Allah Rasulü (sav) ikindi namazından sonra iki rek'at nafile namaz kılmıştır. Kendisine nedeni sorulduğunda, ziyaretine gelen bir heyet ile görüşmesi sonucu öğle namazının son iki rek'atlık sünnetini kılamamış ve onu kaza ettiğini söylemiştir. Demek ki o, nafile dahi olsa başladığın bir ibadeti bırakmıyor bu suretle hayatındra bir boşluk yaşamıyordu. Nitekim bazı geceler gece ibadetini lihikmetin terkettiğinde veya evrad ü ezkarını okuyamadığında ertesi ün mutlaka onun kazasını kılmış ve okumuştur. Hasılı, hadislerin tavsifine göre Hammâdûn ümmetinin Livaül-hamd sancağı altında toplanması, orda Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa ile buluşmasının en önemli vesilesi O'nun sünnetinin eksiksiz yerine getirilmesidir.

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.