Soru-Cevaplar

DOĞUM KONTROLU YAPTIRMAK

S-3) Acaba toplumda yer alan "Doğanı Allah rızkıyla gönderir." sözü İslamiyet’e uygun mu? Buna göre doğum kontrolü yapmamak mı gerekir? Acaba böyle karmaşık bir dünyaya çocuk getirmek bizi yükümlü yapar mı? Benim bir çocuğum var ve ikincisi için tereddütlerim var. Bazıları bunlar. Bir de ya çocuğum okumaz, haylaz biri olursa diye endişeliyim. Acaba baba olarak benim sorumluluklarım nereye kadar? İleride okumazsa kendimi sorumlu hissetmeli miyim? Beni aydınlatır mısınız?

 C-3) Yüce Allah (cc) pek çok ayetlerde mealen buyuruyor ki, “yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı Allah’a aittir(Hud: 11/6), “çocuklarınızı rızk korkusundan öldürmeyiniz, sizin de onların da rızklarını biz veririz (En’am: 6/151, Esra: 17/31)

Bu ve benzeri ayet ve hadislerden açıkça anlaşılıyor ki, Yüce Allah, hiçbir canlının rızkını, rızkının türünü, cinsini, miktarını, süresini, zaman ve mekanını ve kazanma yollarını takdir ve tespit etmeden- ki bütün bu hususlar ezeli ilminde zaten vardır- hiçbir canlıyı yaratmaz.

Nitekim, beşeri aklına göre hareket eden devlet dahi, bir askeri silah altına almadan önce, o askerin yerini, zamanını, süresini, ibate ve iaşesini tespit eder.

Saniyen, rızkın mahiyetine bakılınca onun oluşturulup yaratılması beşer için zaten mümkün değildir. Çünkü, rızk : sudur, süttür, yoğurttur, ekmektir, meyvedir, baldır, yağdır, oksijendir, yündür, pamuktur vs… gibi şeylerdir. Zevalli insan-baba bunlardan hangisini yaratabilir?

Keza, denizlerdeki canlılara bakın, havadaki kuşlara bakın, dağlardaki vahşi hayvanlara bakın, bir doğum kontrolü yok, buna rağmen hiçbiri açlıktan ölmemiştir. Akılsız varlıklar rızksız yaratılmazken akıllı olan insan nasıl rızksız yaratılır ve doğum kontrolü sayesinde ancak kendini ölmekten kurtarır!

Ancak, İslam mantığına göre, rızk korkusundan olmamak şartıyla döllenmeden yani ana rahmine düşmeden ve zigot haline gelmeden evvel her türlü geçici tedbir almak caizdir. Kısırlaştırmanın hiçbir çeşidi hiçbir cins için caiz değildir. Örneğin: rahim aldırma, tüpleri bağlatma, burma, kısırlaştırma gibi yöntemler haramdır. Sağlık haleti müstesna….

İslam ekonomistlere göre, iktisadi kalkınma nüfus yoğunluğu ile doğru orantılıdır. Çünkü, Pazar ve pazarlama yerlerinin temel unsuru nüfustur. Az nüfuslu bir mekanda bir fabrika ve hatta bir market açılmaz. Ayrıca, “herkes bakabildiği kadar çocuk yapmalıdır” teranesi ise bir yutturmacadır. Realite bunu yalanlamaktadır. Bu memlekette zengin çocuk yapmaz, çocuk yapan, topluma nesil yetiştiren orta halli ile fakir ve yoksuldur. İşte, Sakıp Sabancı, Vehbi koç vs…. yoksulluğun nedeni nüfus değil, savaştır, bilgisizliktir, paylaşımdaki adaletsizliktir, kavgadır, zulümdür ve sömürmedir. Bu yanlış zihniyeti ortaya atan darwinist papaz Adam Smeth’tir.

İyi yetişmeme endişesine gelince, sen bakmakla yükümlü olduğun eşini ve evlatlarını İslam’ın emrettiği terbiye ile yetiştirmeye çalışacaksın. Sen, çocuk 0-16 yaş arasında iken bütün gayretini çocuğun olumlu yetiştirmesinde sarf ettikten sonra inşallah sorumluluk senden kalkar. Delile dayanmayan hayal/ihtimal üzerine şeri hüküm bina edilmez. Senin eşin de herkesin eşi de öyledir. Öyle ise hiç kimsenin evlenmemesi gerekir. Herkes kendi gücü oranında sorumlu olacaktır. Teklifi mala yutak yoktur.

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.