

Namaz için kalkmıştım. Kıyamda durdum, kâinatı kıyamda gördüm. Rükûa vardım, kâinatı rükûda gördüm. Secdeye vardım, kâinatı secdede gördüm. Sübhanellah, Elhamdülillah Allahuekber derken baktım bütün bir kâinat Sübhanallah, Elhamdülillah Allahuekber, diyor.
Kâinat, bir pencere. Eşya tenteneli bir perde. Dikkat edersen her şey Onu gösteriyor, her şeyden O görünüyor.
"Allahım, eşyanın hicabındasın! Sensin suda, kuşta, telde ses veren.
Nice hasret varsa gıyabındasın; Sensin aynalarda seni gösteren..."(N.F.K)
Ey şiddeti zuhurundan saklanan! Ey sanatında akılları hayrete düşüren Rabbim! Sana hayranım! Anılmaya, övülmeye, büyük tutulmaya yalnız Seni layık görüyorum. Seni perdeleyenleri, senin maharet ve kudretinin eserlerini, kendine bağlayanları, "ben ben" diyenleri büyük olarak görmüyorum. Senin verdiğin güzellikleri kendinden, doğadan görenleri güzel olarak tanımıyorum.
Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih etmek için sübhanallah diyorum.
Bütün övgüleri sana takdim Etmek için elhamdülillah diyorum.
Bütün büyüklüklerin sahibi olduğunu ilan etmek için Allahuekber diyorum.
Ey sonsuz rahmetin, af ve mağfiretin, ebedî cennetin ve bütün bir kâinatın sahibi! Seni istiyorum, Seni istiyorum, Seni istiyorum!
Seni bulan neyi kaybeder? Hiçbir şeyi.
Seni kaybeden neyi bulur? Hiçbir şeyi.
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar