Şehr-i İstanbul Rehberi

GÜLBAHAR HÂTUN

Fâtih'in hanımı ve 2. Bayezid'in annesidir. Hayatı hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Onun Şehzâde Mehmed ile (Fâtih Sultan Mehmed) ne zaman tanıştırıldığı ve hanımı olduğu tam belli değildir. Oğlu Bayezid'i 1448'de Dimetoka'da dünyaya getirmiştir. Oğlunun henüz yedi yaşında iken 1455 veya 1456'da Amasya'ya sancak beyi olarak gönderilmesi üzerine onunla birlikte gittiği bilinmektedir. 2. Bayezid'in tahta çıkmasından sonra İstanbul'a gelen Gülbahar Hâtun'un vâlide sultan olarak nüfuzu ve etkisi giderek arttı. Hatta devlet işlerine dahi karıştı. Oğluna yazdığı bugün mevcut iki mektubunda onun üzerinde büyük tesiri olduğu, bâzı devlet adamlarının durumu hakkında değerlendirmeler yaptığı görülmektedir. 2. Bayezid'in de annesinin sözlerine değer verdiği anlaşılmaktadır.

Gülbahar Hâtun yaklaşık on bir yıl kadar sarayda güçlü bir sima olarak yaşadıktan sonra vefât etti. Kendi adıyla anılan türbesi Fâtih Câmii haziresinde Fâtih Türbesi karşısındadır.

İSHAK PAŞA

Aynı dönemlerde yaşayan ve bazen karıştırılan iki İshak Paşa'dan veziriazamlık görevini bir-kaç defa üstlenen İshak Paşa b. İbrâhim'dir. Çandarlılar gibi eski bir Türk ailesine mensuptur. İshak Paşa, Fâtih Sultan Mehmed'in 1481'de vefâtı sırasında İstanbul muhâfızıdır. Bayezid'e bir dâvet mektubu göndererek şehzâdenin bir an önce İstanbul'a gelmesini bildirmiş ve 2. Bayezid'in tahta çıkmasını sağlayacak tedbirleri almıştır. Bir süre himayesi altına verilen 2. Bayezid'in oğlu Korkut'u babasını temsilen nâib-i saltanat olarak tahta oturttu. Kendisi de hem İstanbul muhâfızı hem de nâib-i saltanatın atabegi olarak devlet işlerini yürütmeye başladı.

Ayrıca asker arasında büyük itibarı olan Gedik Ahmed Paşa'nın da kayınpederi olması bu sırada işe yaramıştır. Bütün bu hizmetlerinin karşılığı olarak vezîriâzamlık görevinin kendisine verilmesi için damadına bağlı yeniçerileri kullanarak 2. Bayezid'e baskı yaptı ve pâdişahda onu sadâret makamına getirmeye mecbur kaldı. İshak Paşa'nın bu hareketlerinden rahatsızlık duyan, 2. Bayezid Cem Sultan'a karşı çıktığı seferde kendisini geri plana iterek artçılık görevi verdi. Daha sonra damadı Gedik Ahmed Paşa'nın îdam edilmesi İshak Paşa'nın gücünün sonu oldu. Yaşlılık ve hastalığını ileri sürerek vezîriâzamlıktan çekildi. Vefât ettiğinde vasiyeti üzerine İnegöl'de yaptırdığı türbesine defnedildi (1487).

İstanbul'da Cankurtaran semtinde, Topkapı Sarayı'nın Bâb-ı Hümâyun adlı kapısı önünden Sûr-ı Sultânî boyunca Marmara denizine doğru inen ve kendi adını taşıyan İshak-paşa caddesi kenarında yine kendi adını taşıyan bir câmi ve hamamıbulunmaktadır. Câmi günümüzde ibadete açıktır. Ancak câminin batı tarafında yer alan hamam ise bakımsız durumda olup depo olarak kullanılmaktadır. İshak Paşa Câmii kare planlı ve tek kubbeli, sade mîmârili bir yapıdır. Duvarları işlenmemiş moloz taşlardan örülmüştür. Harimi sekizgen kasnak üzerine oturan bir kubbe örter.

 

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.