Modernistlere Cevaplar

HACAMAT HAKKINDADIR

Muhterem Müslümanlar!
Turan Dursun ve Selman Rüşdi olayından sonra Müslümanlar ülke ve dünya çapında bu gibi sapkın insanlara tepki göstermiş, fitnecilerin gücü epeyce zayıflamıştır. Ben fakir kardeşiniz de bütün vaktini telif ve tedrisat faaliyetlerine ayırmış, ihtilaf konularından çok ittifak meselelerine yoğunlaşmıştım. Fakat şu günlerde fitne odaklarının tekrar harekete geçtiğini görüyorum. Müslümanlara yanlış bilgi verecek dini tahrif etmeye çalışanlar o kadar çoğaldı ve o kadar yaygın propaganda yapmaya başladılar ki cevap vermemek mümkün değildi.

1) Bu gün tekrar Mustafa İslâmoğlu'nun sapkın görüşlerine cevap vereceğim. Mustafa, hacamat meselesinde tam olarak şöyle diyor: "Hacamat 5000 yıldan beri eski Mısır'da var olan bir tedavi yöntemidir. Bunun Resulullah'la ne alakası vardır?"

Belli ki Mustafa karşısında karabalık bir kitle veya uzatılan bir mikrofon görünce heyecanlanıp, usulleri unutuyor. Çünkü usûl olarak sünnet veya hadis; "Peygamber (s.a.v.)' den sâdır olan her söz, eylem, onay ve vasftır." Hacamat meselesi ise bu dört özellikten hepsini ihtiva ettiğinden güçlü bir sünnettir. Akli olarak, insanlık mirasının ortak kültürü olan bilim ve hikmetin Rasulullah (s.a.v) tarafından onaylanarak ve test edilerek bize ulaşması büyük bir bilimsel olaydır. Nakli olarak da Hz. Peygamber hem hacamatı emretmiş, hem kendisi uygulamış, hem uygulayanları onaylamış, hem de sahabiler onun hacamat yaptığını vasfetmişlerdir.

İsra gecesinde Melekler Hz. Peygamber (s.a.v) e "ümmetine hacamat yapmayı emret " diye tavsiyede bulunmuşlardır(Tirmizi).

Rasulullah ( s.a.v) ihramda bile hacamatı terk etmemiştir.(Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei.)

Rasulullah ( s.a.v) baş ağrısı olan her kese hacamat yaptırmayı tavsiye etmiştir.(Ebu Davut)

Hacamat yapan kimse, başka her hangi bir hastalık için, diğer bir tedaviye müracaat etmemesi, kendisine zarar vermez.(Ebu Davut )

2) Mustafa konuşmasının devamında "ananı, babanı öldürüp yetimlik sünnetini işlesene " diye bir beyanda bulunuyor ki, akıllara zarar. Çünkü usul-u fıkıh kurallarını bilmediği anlaşılıyor ki, bu da başlı başına bir meseledir. Bu yanlış kıyaslama metoduna
" قياس مع الفارق " deniliyor ki, ilgisi olmayan iki konuyu bir biri ile kıyaslamaya deniliyor .

3) Kur'an Rasulullah (s.a.v) in en iyi model olduğunu söylüyor. Şayet bu kadar güçlü bir sünneti inkâr ediyorsa, Mustafa'nın neye sünnet veya hadis dediği şüphe verici bir durumdur.

Özetle, Mustafa, Rasulullah (s.a.v.) in en üstün model olduğunda şüphe ediyor. Çünkü hadis veya sünnet olarak neyi kabul ettiği bilinmiyor. Mizacına göre hadis ve sünnet seçiminde bulunuyor. Oysa din teslimiyettir. Rasulullah

(s.a.v) den sahih rivayetlerle bize ulaşan bilgilere inanmak imandandır.

Ya Rabbi, bizi gaflet ve cehalet uykusundan uyandır amin .

Molla Musa El-Celali El-Bazidi(r.h)

 

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.