

Stuttgart Hava Limanı'nın alt katında bütün dinler için ayrılan ibadethanede namaz kılarken düşündüm.
Kaptan ve elli yolcusuyla bir otobüs yolculuğu yapıyoruz.
Yolculardan kimisi istemediği halde mecburen binmiş bu otobüse.
Kimisinin işi acele, bir an önce bitmesini istiyor bu yolculuğun.
Kimisi yolculuğun tadını çıkartmak istiyor. Otobüste rahatından başka bir şey düşündüğü yok.
Kimisi de kafayı buluyor otobüste. Durmadan içiyor. Yolculuk süresince hep sarhoş olacak.
Kimisi bir an önce kavuşacağı annesini babasını düşünüyor.
Kimisi bir an önce çocuklarına kavuşmanın heyecanını yaşıyor.
Kimisi evini, eşini, işini, takmış kafaya, başka bir şey düşünmüyor.
Kimisi de yorgunluktan uyuyakalmış koltuğunda. Otobüs son durakta durunca şafak atacak, o da uyanacak.
İşte tam böyle bir yolculukta otobüsü kullanıyor kaptan şoför. Sizin adınıza, yolcular adına, insanlık adına, geçiyor direksiyona. En güzel şekilde kullanıyor aracı.
Herkesi selamete çıkartmak için, eşref-i mahlûkat olarak, şoförlüğü bilen olarak, diğer şoförler gibi herkes için geçiyor direksiyon başına.
Yöneliyor son durak istikametine.
Herkes adına, otobüs sahibi veya şirket sahibi adına, büyük bir gayretle, ellerini kaldırarak, gözlerini açarak hedefe doğru yol alıyor.
İşte insan bu âlemde bu şoföre benzer.
Cümle âlem uykularda uyurken,
Herkes aşını, işini, eşini düşünürken,
Kimisi anasını, atasını hayal ederken
Bazısı oğlunun kızının derdine düşmüşken,
Kimi sarhoş kimi, ayyaşken,
Herkes kendinden başka bir şey düşünmezken,
Hakiki mümin olan bir insan kendisini bütün yaratılmışların yerine koyup onlar adına Allah'a yönelip dua ediyorsa; kendisini yaratılmışların en acizi olarak düşünüp secdeye varıyorsa, aynı zamanda bütün mahlûkatın en şereflisi olarak bütün mahlûkat namına ona yöneliyorsa, bu kaptanlık ne güzel kaptanlıktır. Bu şoförlük ne güzel şoförlüktür. İnsan nefsi itibariyle aşağı ve aciz, akıl ve ibadet yönüyle yüce ve aziz bir yapıya sahiptir.
İşte Allah'a yönelip "İyyakena'budu ve iyya kenasta'in." demekle "Sadece sana ibadet ederiz ve sadece senden yardım dileriz."diyen insan her iki yönüyle (Mahlukat adına Allah'a ibadet eden ve mahlukat adına Allah'tan yardım isteyen) Allah'ın huzuruna çıkmış sayılır.
Elbette ki bir kişi tek olduğu halde "biz" çoğul zamirini kullanıyorsa ya şofördür, ya kaptandır, ya makinisttir ya da arkasında temsil ettiği bir çok kimse vardır.
Kişi namazda tek olmasına rağmen "Sana ibadet ederiz, senden yardım dileriz."demesinin manası, insanın bütün kâinat ve bütün canlılar adına bir temsil gücüne sahip olmasıdır.
İnsan kâinatın kaptanıdır. Taşıdıkları kim olursa olsun, ne olursa olsun.
Cümle âlem uykularda yatarken; o, gemisini güvenli bir limana çekmenin gayretindedir. Kaptanlık kolay bir şey değildir.
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar