Risale Müzakereleri

MAHŞER YERİ HAKKINDAKİ RİVAYET

Kastamonulu büyük âlim merhum Mehmed Feyzi Efendi'nin Risale-i Nur te'lifindeki esas alınan ölçü hakkında çok hoşuma giden bir sözü vardır. Şöyle der ; "Üstad Hazretleri Risale-i Nurları, Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat akidesi üzere, kavaid-i ehl-i sünneti esas tutarak kaleme almış, ondan kıl kadar inhiraf etmemiştir." 

 

Risale-i Nur'da öyle yerler var ki, gerçekten oldukça derin. Kütüb-ü İslamiyye'ye ciddi vukufiyeti gerektiriyor. Bazen okuduğunuz bir eserdeki bir mesele Nurlardaki bir yerin açılımına vesile olabiliyor. Geçenlerde gördüğüm bir eser, Mektubat'taki bir meselenin dünyamda aydınlanmasını sağladı. Sizlere de faydalı olur düşüncesiyle paylaşmak istedim.

Eserin ismi İrşad-ül Gafilin. 20. Asrın başlarında kaleme alınmış. Müellifi, Alay müftülerinden merhum Şakir Çörüş Hocaefendi. Kendisinin gayet muktedir bir âlim olduğu eserinden belli oluyor. Basılmamış bir tefsiri de varmış merhumun. Allah rahmet eylesin.

Mektubat'taki metni verelim önce; "Demek yirmi beş bin seneye karib bir daire-i muhitanın içinde, rivayete binaen Şam-ı Şerif kıt'ası bir çekirdek hükmünde olarak, o daireyi dolduracak bir meydan-ı haşir bastedilecektir."(Mektubat-s:38)

 Buradaki rivayetin nasıl olduğunu bilemiyordum. Merhum Şakir Hocanın aşağıdaki izahı vesilesiyle öğrenmiş oldum.

 "Haşir yerine gelince, müfessirlerin çoğu

هُوَ الَّذِي أَخْرَجَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مِن دِيَارِهِمْ

لِأَوَّلِ الْحَشْرِ

O Zat-ı Ecell-i âlâdır ki, kitap ehlinden küfür ve tuğyan edenleri memleketlerinden ilk defa o haşre çıkardı (Haşr: 59: 2) ayetindeki

لِأَوَّلِ الْحَشْرِ

'den murad Şam,

الَّذِينَ كَفَرُوا dan murad da Ben-i Nadir kabilesidir. Medine'nin Âliye bucağında Cisr-i Batha denilen yerde oturuyorlardı. Kaleleri sağlam ve kendileri de cesaretle tanınmışlardı. Müslümanlarla aralarında bir muahede vardı. Her iki taraf birbirlerinden emin bulunuyorlardı. Bir Müslümanı şehid ederek ahidlerini bozdular.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem hicretin ikinci yılı Şevvalinde 15 gün kadar, bulundukları yeri muhasara etti. Nihayet teslime mecbur oldular. Münafıkların reisi Abdullah bin Selul, katl ve idamdan af buyrulmalarını istirham etti. Resul-i Ekrem de memleketten çıkmak şartıyla kendilerini affetti.

Ben-i Nadir; "Nereye çıkalım Ya Rasulullah?" diye sordular. Resul-i Ekrem de; "Mahşer yerine çıkınız" buyurdu ve Şam tarafına kendilerini nefyetti.

İşte ayet-i celile de kabilenin menfasına "haşr" denilmesinden, Mahşerin Şam'da olacağı istihraç edilmektedir." (İrşad-ül Gafilin-s:194-195)

Not: Şakir Efendi'nin eserinden Risalelerdeki başka bir meseleye dair elde ettiğim bir açılım için de kısmetse haftaya bir yazı yazmak niyetindeyim. Rabbim nasip buyursun inşallah. Salih Okur/cevaplar.org

Kaynaklar

1-Mektubat-Said Nursi-Envar Neşriyat-İst. 1991

2- İrşad-ül Gafilin-Mehmed Şakir Çörüş-Sema Yayınları-İst.1966

3-Mehmed Feyzi Efendi-İhsan Atasoy-Nesil Yayınları-İst. 2009

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.