Bu Ay Ne Okuyalım ?

MEHMED AKİF\'İN MISIR HAYATI VE KUR\'AN MEALİ

Eser Adı: Mehmed Akif’in Mısır Hayatı ve Kur’an Meali

Müellif: M. Ertuğrul Düzdağ

Yayınevi: Şule Yayınları

Dar-ı Bekaya irtihalinin 74. sene-i devriyesinin yaklaştığı şu günlerde merhum Mehmed Akif Bey ile alakalı iki kitabı tanıtmak istiyoruz. Bu hafta tanıtacağımız eser, merhumun 1925-36 yılları arasını kapsayan Mısır hayatı etrafında dönüyor.

Bilindiği gibi Akif Bey, 1925 yılı sonlarına doğru Mısır’a hicret etmiş ve ancak vefat edeceği 1936 yılı yazında İstanbul’a avdet etmişti. 1920’lerin CHP’sinin “casusları her vicdana, her hisse müvekkel eyleyip”vatanın en kahraman evlatlarını ye’se düşürmesi” onu çok sevdiği bu topraklardan hüzünlü bir gurbete atmıştı. Kendisi bu durumu şöyle dile getirecekti; “Arkamda polis hafiyesi gezdiriyorlar. Ben, vatanını satmış ve memlekete ihanet etmiş adamlar gibi muamele görmeye tahammül edemiyorum ve işte bundan dolayı gidiyorum.”

Mısır’da iken bir yandan Türk Edebiyatı müderrisliği yapan, öte yandan senelerini verdiği Kur’an Meali ile iştigal eden Akifimiz, Türkiye’de Türkçe Kur’an ve ibadet bid’ası çıkınca, kendisine bu vazifenin niye tahmil edildiğini anlamış ve yaptığı mukaveleyi fesh ve aldığı te’lif ücretini iade etmiştir. Mısır’dan ayrılırken, bu nadide eseri, samimi arkadaşı, müderris Yozgatlı İhsan Efendi’ye emanet etmiş ve: “Dönersem alırım, dönemezsem yakarsın” diye vasiyet etmiştir.

İstanbul’a geldiğinde bu meseleyi soran dostlarına : “Tercüme güzel oldu, hatta umduğumdan daha iyi. Lakin onu verirsem, namazda okutmaya kalkacaklar. Ben o vakit Allahımın huzuruna çıkamam ve Peygamberimin yüzüne bakamam” cevabını vermiştir.

Mehmed Akif Bey hakkında ülkemizde el’an en büyük otorite sayılan titiz araştırmacı Ertuğrul Düzdağ Bey, merhum şairimizin Mısır hayatı ve yazdığı meal hakkında derin tetkikata giriştiği bu eserini üç kısma ayırmış;

1-Mısır Hayatı

2-Kur’an Meali ve Akıbeti

3- Ali Ulvi Beyin Hatıralarında M. Akif’in Mısır Hayatı.

Eseri neşreden Şule Yayınları sonuna güzel bir indeks de koymuş. Bu gibi eserlerde böyle indekslerin olması çok faydalı oluyor. Gönül isterdi ki, Kaynak Yayınları da aynı şeyi Ali Ulvi Beyin Hatıraları için yapsaydı. Tabii iki eser için, ismi geçenlere ait en azından birer fotoğraf, belgeler vs olmaması da bizce bir eksiklik. Ama Ertuğrul beyin hususiyeti böyle, hiçbir eserinde fotoğraflara yer vermiyor.

Bir tarihe ışık tutan bu titiz çalışmasından ötürü müellife bir kere daha teşekkür ediyor, bir çırpıda okuyacağınızı tahmin ettiğimiz eserin naşiri Şule Yayınlarını da tebrik ediyoruz.

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.