

Merhum Sadreddin Yüksel Hocaefendi, Mevlana Halid-i Bağdadi'nin Divân'ına yaptığı şerhin bir haşiyesinde bizlere şu hatırayı naklediyor; "Merhum hocam, Bitlisli Şeyh Alaaddin(Ohini vefatı: 1949) Efendi hazretleri, bu kasidenin yazılışı hakkında şöyle bir hadiseyi anlatıyordu; Mevlana Halid daha çok genç iken, bir gün, çomakla oynanan bir top oyununa(golf) katılmıştı. Kazara elindeki çomak bir evlad-ı resulun alnına gelir ve alnı kırılır. Bunun üzerine Mevlana günlerce bu gayr-i ihtiyari hadisenin üzüntüsü içinde kalır ve nihayet yazdığı birkaç beyitle o zattan özür dilemeyi tercih eder;
"Kaza ve kader çomağıyla benim maddi çomağımın eli kırılmış olsun.
Çünkü benim parlayan güneşimin hilal gibi kaşlarını karmakarışık yaptı.
Eğer onun muhabbetinin çengeli, pençesini benim eteğimden açsaydı(eğer muhabbet oltası beni çekmemiş olsaydı) çomak oyununa karşı istek nerede kafamda olurdu(belirirdi)
Kan bedeli tarzında can ile yüreğimi avucumda tutarak belki kabul olunur diye her iki gözümden cevher saçıyorum(gözyaşları döküyorum)
Ben ki, onun bir tüyünü her iki âlemin mahsulü ile değiştirmem. Onun kaşında açılan yaranın diyetini nasıl ödeyebilirim?"
Onun beyaz çiçeğinin yaprağına(yüzüne) lâle(kan) damlamaktadır. Bu sebepledir ki, her an yüreğim gonca gibi kanla dolu ve yakam da gülün ki gibi yırtıktır."
Kaynak
Sadreddin Yüksel
Mevlana Halid-i Bağdadi'nin Divân ve Şerhi
Sabah Gazetesi Kültür Yayınları
İst. 1977
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar