Hatıralarla

MUSA YUKARI AĞABEYDEN HATIRALAR-4

İnkarcı bir gençle sohbet

Bir gün evde oturuyorum. Ali isminde bir arkadaşım geldi; “Musa amca, Basmasun suyunun başına gidelim” dedi. Suyun çıktığı yer var yukarıda.

“Gidelim” dedim ben..

Yanımızda bir genç daha çıkmaya başladık. Yolda giderken, Ali kulağıma fısıldadı. “Bu yanımızdaki genç Allah’a inanmıyor, ateist” dedi. O arkadaş duymadı.

Vardık suyun başına. Su gürül gürül akıyor. Oturduk. “Ya, Ali efendi” dedim “bu su nerden geliyor?”

“Nerden gelecek? İşte bu dağın altından geliyor” dedi.

“Peki, bu dağın altına nereden geliyor bu su?” dedim.

“Yukarıda bir dağ var, oradan geliyormuş” dedi.

 “Peki, oraya nerden geliyor?” diye sordum. “Akan suyu görüyor musun? Bunu biz altı aylık bir yere toplasak, buzlandırsak bu dağdan büyük olur. Peki yüzlerce senedir, bu su nerden geliyor?” dedim.

Ben böyle deyince, o Allah’a inanmayan genç; “Allah’tan mı geliyor demek istiyorsun?” dedi.

“Nerden geliyor, işte Allah’ın rahmet hazinesinden geliyor” dedim.

“Yok yav” dedi “Siz her şeye Allah diyorsunuz. Bak şu ağaçlara. Bunları

1-Toprak

2-Hava

3-Su

4-Güneş

Bunlar yapıyor bunu. Ne diye siz Allah diye bir şey bulup çıkarıyorsunuz ki?” dedi.

Benim bir ahlakım vardır, hiç sinirlenmem. Ne kadar ters konuşursa konuşsun. Bazı adam sinirlenir. “Ya böyle dinsizle mi uğraşacağım” der, bırakır gider.

“Adın ne senin?” dedim.

“Muzaffer” dedi.

“Muzaffer, tahsilin ne?” dedim.

“Üniversite okuyorum” dedi.

“Peki Muzaffer” dedim. Şimdi sana soruyorum; Bu gelen meyve midemizin arzu ettiği şekilde geliyor değil mi” dedim. Rengi gözümüzün hoşuna gidiyor, kokusu burnumuzun hoşuna gidiyor vs.

“Tabii” dedi.

“Sen Allah’ı kabul etmediğine göre, bu midemize bu isteği senin saydığın hava mı koydu bunu? Su mu, toprak mı, yoksa güneş mi?”

Dinliyor şimdi bu…Dedim ki; “Bak, sana dört ağaç ismi vereceğim; Elma, mandalina, limon, zeytin.

Elma oldu, suda yıkadık. Çatır çatır yiyoruz. Şimdi geldik mandaline. Bunların dördünün ağaçları da odun, değil mi?

Muzaffer; “Evet, odun” dedi.

Dedim ki; “Bu mandalina ağacı bizi tanır mı? Benim meyvem elma gibi sert değil, ısırınca bu gariban üstünü batıracak. Ben dilim dilim geleyim de, üstünü batırmasın diye, bu odun bizi tanır mı? Tanır dese bir insan kendisinin odun kafalı olması lazım.”

Bu sefer Muzaffer; “Yav, Allah var galiba” demeye başladı. Üstadımız der ya; “Küfr-ü mutlakta olan bir kafiri küfr-ü meşkuka çevirsen kardır.” Şüpheye düşmesi dahi bir basamaktır.

Bak şu limon ağacı dedim, sabahleyin bizim salata, çorba yapacağımızı bu odun ne bilecek de, ben bunlara limon göndereyim, sıksınlar, salatayı, çorbayı tadında yesinler desin. Bilir mi bu odun?

Bak bu zeytine..Aşağı yukarı şu zeytinde 100 kg zeytin olur. Götürüp bunu sıktırdığında 5 kiloda bir litreden 20 lt civarında yağ olur. 20 lt yağı aldık, geldik zeytin ağacının yanına; “Eh zeytin ağacı ağabey. Sana teşekkürlerimi bildirmeye geldim. Senden 20 lt yağ aldım. Muhtelif yemeklerde kullanacağım” dersen ağaç sana lisan-ı hâliyle der ki; “ Ulen ahmak! Bende yağ yok ki. Beni görüyorsun. Ben odunum. Benden sana yağ ikram eden perde arkasındaki Rabbindir. Eğer bu yağı Rabbinden bilmeyip, benim gibi odundan bilirsen odunun akıbeti sobada yanmaktır. Senin akıbetinde cehennem sobasında yanmaktır” diye zeytin ağacı sana cevap verir dedim.

Muzaffer; “Yav benim okuduklarım allak bullak oldu” dedi. İki yanına bakındı filan. “Peki biz öldükten sonra dirilecek miyiz?” dedi.

“Tabii dirileceğiz Muzaffer” dedim.

“Neden?” dedi.

“Bek neden dirileceğiz” dedim. “Bir insan düşün. Allah’ın emrettiklerini yapıyor, yasaklarını işlemiyor. Bir insan da Allah’ın emirlerini yapmıyor, yasaklarını İşliyor. Şimdi, emirleri işleyen bir mükafat görmeden öbürü de bir ceza görmeden bu alemden göçüp gidiyor. İkisini de bir kabre gömüyoruz. Başka bir alem de dirilip de emri işleyen emrin karşılığı mükafat olan Cennete, işlemeyen de Cehenneme gitmezse hani adalet olur mu?”dedim.

Not: Sohbetin bundan sonraki son kısmı yanlışlıkla kayıt cihazımızdan silindi. Bunun için sizden ve değerli ağabeyden özür dileriz. Ama şunu hatırlatalım. Bu güzel sohbet sonrasında bu genç inkarı terk edip imana dönüş yapmış, gözyaşları içinde..

2 Yorumlar

  • Çok çok güzel. Allah razı olsun.

    Bu yorum faydalı mı?
  • hocam hikayenin devamını aşağıdaki adresten seyredip yazıya ekleyebilirsiniz. güzel ve faydalı olur insanlara. ayrıca musa abinin anlatırken yapmış olduğu mimikleri de parantez içinde verirseniz daha etkili olur kanaatindeyim.. selametle... http://www.youtube.com/watch?v=0HzaIqXSNc4&feature=related

    Bu yorum faydalı mı?

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.