Soru: Kur'an'da orucun kazasını bildiren ayet var, acaba namazın kazasıyla ilgili de ayet var mı? Yoksa namazın kazası ne ile emredilmiştir?
Cevap: Kur'an'da belirttiğiniz şekilde namazın kazasıyla ilgili bir ayet mevcut değildir. Ancak Fıkıh usulünde yerleşmiş kaide şudur:
Edası farz olan şeyin kazası da farzdır. Hanefilere göre edaya dair olan hitap aynı zamanda kazayı da farz kılmaktadır. Diğer mezheplere göre kazaya yönelen hitap ayrıdır.
Orucun kazasıyla ilgili ayet orucun kazasından daha çok mazereti olanların orucu bu mazeretleri sona erince tutabileceklerini belirten ruhsata delalet etmektedir. Namazın başka zamana bırakılabileceğine veya namaza mazeret teşkil edecek bir işarete ise Kur'an'da rastlayamıyoruz. Savaş anında kılınacak namaz bile Kur'anda tarif edilmektedir. (Nisa: 102) Aklı başında oldukça Hastaların hallerine göre namazı mutlaka kılmaları gereği fıkıh kitaplarında belirtilmektedir. Kur'an'da 100'den fazla yerde zikredilen namazı Resulullah (s.a.) "dinin direği" ve "kafirlerle mü'minler arasındaki ayırıcı özellik" olarak belirtmiştir.
Ashab-ı Kiram da namaza çok önem vermişler, içlerinden zina ve içki yasağını ihlal eden, hırsızlık yapıp cezaya çarptırılan olmuş, ancak namazı terk eden ve bu yüzden cezalandırılan bir sahabeye rastlanılmamıştır.
Namazı kasten terk işi Asrı saadette olmadığı için Mezhep İmamları sonradan ortaya çıkan bu sapıklığın cezasında ihtilaf etmişler, ancak terk edilen namazın kazasının gerektiğini belirtmişlerdir. Sadece Zahiriler kasden terk edenlerin namazı kaza etmelerinin gerekmeyeceğini söylemişler, ancak bu "şazz kavil" önceki ümmetin icmaını bozmaya yetmemiştir.
Uyku ve unutmak insanın zayıf yaratılışında mevcut olduğu için bu durumlarda namaz vaktini kaçıranlara Efendimiz (s.a.s.) "Hatırladığı anda kılıversin (kaza etsin)" buyurmuş, borcun mutlaka ödenmesine işaret etmişlerdir. Unutarak veya uyuyarak fevt ettikleri namazı kaza edenlerin üzerlerinden günahlarının da kaldırılacağını, beyan buyuran Peygamberimiz, kasden terki ümmetine yakıştıramamış ve "namazı terkeden küfr'e düşer" buyurmuştur. Kur'anın ifadesinde de "Biz namaz kılmazdık" (müddessir; 43) diyenler "ahireti yalanlayan (kafirler)dır.'' (46) Yine namaza önem vermeyen diğer güruh münafıklardır ki; "Namaza üşenerek kalkarlar" (Nisa: 42). Namazlarından gafildirler ve yalnızca riya için kılarlar." (Maun; 4-6)
Rasûlullah (s.a.) kendini taşlayanlara dişini kıranlara beddua etmemiş ancak ikindi namazının geçmesine sebep olanlara Hendek harbinde beddua etmiştir.
Yine bir sefer dönüşü gece konakladıkları yerde uyuyakalmışlar ve sabah namazını cemaatle kaza etmişlerdir.
1 Yorumlar
güzell