Risale Özetleri
NUR VECİZELERİNDEN BİR DEMET-3
101-Dua, ubûdiyetin ruhudur ve hâlis bir imanın neticesidir. Mektubat – 302
102-İnsanın helâl sa'yiyle meşru dairede gördüğü zevkler, lezzetler, keyfine kâfidir. Harama girmeye ihtiyaç bırakmaz. Sözler – 327
103-Haksızlığı hak iddia edenlere karşı hak dava etmek- ve onlara müracaat etmek; bir haksızlıktır, hakka karşı bir hürmetsizliktir. Mektubat – 74
104-Gayr-ı meşru' bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir adavettir. Mektubat – 75
105-Nebatatın tohumları ve çekirdekleri, onların niyetleridir. Sözler – 361
106-Câhil dost, düşman kadar zarar verebilir. Muhakemat – 51
107-Hürriyetin şe'ni odur ki, ne nefsine, ne gayriye zararı dokunmasın. Münazarat – 20
108-Baharı icad etmeyen, bir elmayı icad edemez. Zira o elma, o tezgâhta dokunuyor. Sözler – 79
109-Sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir. Belki hayvanlıktır, şeytanın istibdadıdır, nefs-i emmareye esir olmaktır. Münazarat – 19
110-İnsanın Allah'a karşı ubudiyet, vazifesidir. Terk-i kebair takvasıdır. Nefis ve şeytanla uğraşması, cihadıdır. Mesnevi – 224
111-Tevekkülsüzlük içinde derd-i maişet, ruha sersemlik ve felsefe-i tabiiye ve maddiye akla körlük verir. Sözler – 492
112-Herkes bir ahlâkta olamaz. Bazıları meşru' dairede rahatını istese de, itiraz edilmemeli. Kastamonu L. – 223
113-Esbab ve vesaitin arkasında, kudretin şuaı görünür; tesir onundur, esbab ise perdedir. İşarat-ül İ'caz – 191
114-Şu zaman da gösterdi: Cehennem lüzumsuz olmaz, Cennet ucuz değildir. Sözler – 708
115-Nasıl ki bu yaz ve güzün âhiri kıştır. Öyle de, gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir ve berzah kışıdır. Şualar – 198
116-Mesâil-i imaniyenin münakaşa sûretinde bahsi, câiz değildir. Mektubat – 42
117-Tabiatın perdesi ile Allah'ın nurunu görmeyen insan, her şeye bir ulûhiyet verip kendi başına musallat eder. Sözler – 539
118-Mal sahibi zannettiğin esbab, mal sahibi değillerdir. Asıl mal sahibi, onların arkasında iş gören kudret-i ezeliyedir. Mesnevi – 10
119-Kaderi tenkid eden başını örse vurur, kırar. Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalır. Mektubat – 266
120-Kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mehenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Münazarat – 14
121-Musibet; cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddimesidir. Mektubat – 474
122-Deli adama "iyisin, iyisin" denilse iyileşmesi, iyi adama "fenasın, fenasın" denilse fenalaşması nâdir değildir. Mektubat – 474
123-İstikbal yalnız ve yalnız İslâmiyetin olacak ve hâkim, hakaik-i Kur'aniye ve imaniye olacak. Hutbe-i Şamiye – 21
124-Asabiyet-i cahiliye, birbirine tesanüd edip yardım eden gaflet, dalalet, riya ve zulmetten mürekkeb bir macundur. Mesnevi – 112
125-Böyle acib bir zamanda, şübheli mallarda, zaruret derecesinde iktifa etmek lâzımdır. Lem'alar – 142
126-Nazar-ı dikkate almak lâzımdır ki, kim bir şeyde çok tevaggul etse; galiben başkasında gabileşmesine sebebiyet verir. Muhakemat – 17
127-Bütün fenlerin şehadetiyle, fıtratta israf yoktur. İşarat-ül İ'caz – 54
128-İnşâallah istikbaldeki İslâmiyet'in kuvveti ile medeniyetin mehasini galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umumîyi de temin edecek. Hutbe-i şamiye – 36
129-Maddiyatta mahareti olanın maneviyatta hükmü hüccet olmasına sebep olmadığı gibi, çok defa sözü dahi şayan-ı istima' değildir. Muhakemat – 18
130-Evet, Kur'an-ı Hakîm, şu Kur'an-ı Azîm-i Kâinatın en âlî bir müfessiridir ve en belîğ bir tercümanıdır. Sözler – 131
131-Ezan-ı Muhammedî'nin (A.S.M.) o tatlı sesiyle, ibadete ve cemaate bir meyl, bir şevk husule gelir. İşarat-ül İ'caz – 43
132-Her birimiz bir vazifeyi kendine meşgale yapsa, sıkıntı kalmaz. Zâten işsizliktir ki, insanı sıkar. G. Münteşir - 12/64
1133-Madem meşru daire; ruh ve kalb ve nefsin bütün lezzetlerine, safalarına, keyiflerine kâfidir. Gayr-ı meşru daireye girme. Sözler – 636
134-Evet günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Lem'alar – 9
135-Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor Lem'alar – 9
136-En müdhiş maraz asabiliktir. Zira her şeyi haddinden geçirmekle, aks-ül amel yaptırır. Sünuhat – 63
137-Sıkıntı, sefahetin muallimidir. Sünuhat – 45
138-İhtiyaç, medeniyetin üstadıdır. Sünuhat – 45
139-Anlaşılmaz bir kitab, muallimsiz olsa; manasız bir kâğıttan ibaret kalır. Sözler – 128
140-Bu benlik ve enaniyet zamanında, mahviyet büyük bir fazilettir. G. Münteşir - 53/6
141-Tarih bize gösteriyor ki, İslâm ne derece dine temessük etmiş ise terakki etmiş, ne vakit dinde za'f göstermiş ise tedenni etmiştir. Sünuhat – 26
142-Bazen saadette felâket olduğu gibi, felâketten dahi saadet çıkar. Sünuhat – 31
143-Bu medenîlerden çoğu, eğer içi dışına çevrilse kurt, ayı, yılan, hınzır, maymun postu görülecek gibi hayale gelir. Sünuhat – 33
144-Tarafgirlik damarı, ihlâsı kırar, hakikatı değiştirir. Mektubat – 272
145-Müteferrik büyük işlerde, yalnız kusurları görmek cerbezeliktir; aldanır ve aldatır. Cerbezenin şe'ni, bir seyyieyi sünbüllendirerek hasenata galib etmektir. Sünuhat – 60
146-Müsavatsız adalet, adalet değildir. Sünuhat -46
147-Cennet olmasa, Cehennem tazib etmez. İşârât – 82
148-Beşerin bulaşık eli karışmamak şartıyla, hiçbir şeyde hakikî nezafetsizlik ve çirkinlik görünmüyor. Lem'alar – 310
149-Bir şeyden her şeyi yapmak ve her şeyi bir tek şey yapmak, her şeyin Halıkına has bir iştir. Sözler – 61
150-Evet, baharımızda yeryüzünü bir mahşer eden, yüz bin haşir numunelerini icad eden Kadîr-i Mutlak'a, Cennet'in icadı nasıl ağır olabilir? Sözler - 72
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar