İlahiler- Şiirler Güldestesi

TANINMAMAK

Türküm müjdeydi ülkeye

Gezdim söyleye söyleye

Bir gün söylemedim diye

Türküm beni tanımadı.

 

Onlar bacım, onlar ağam

Onlardı sevincim tasam

Ahmet'im, Mehmet'im, Suna'm

Güllü'm beni tanımadı.

 

Kalkacaktı yokuş iniş,

Taşlar verecekti yemiş,

Bir ölçü tutturdum geniş,

Ölçüm beni tanımadı.

 

Hayal değil hakikattım

Dağ yardım, kayalar attım

Elinde küskü Ferhat'tım

Küsküm beni tanımadı.

 

Döndüm dolaştım vatanı

Gördüm gözettim her yanı

Örttüm açıkta kalanı

Örtüm beni tanımadı.

 

Elimde doğmuş kuzular

Bir gün benden soğudular

Sordum ne oldunuz ne var

Sürüm beni tanımadı.

 

Daha dün sözleştik şurda

Düğün hazırladım yurda

Eller beni tanıdı da

Sözlüm beni tanımadı.

 

Yine sizinleyim dedim

Nasılsam öyleyim dedim

Çıkıp ta söyleyim dedim

Kürsüm beni tanımadı.

 

Arabalarım katarla

Gitsin diyerek dağ yayla

Toprağı ördüm yollarla

Örgüm beni tanımadı.

 

Geçen yolcuya imrendim

Geçsem dedim bir de kendim

Bu köprüyü yapan bendim,

Köprüm beni tanımadı

 

Bendim su eden suyunu

Bendim ay eden ayını

Bendim köy eden köyünü

Köylüm beni tanımadı.

 

Hırpalanmak ne kelime

Didik didik lime lime

Götürülürken ölüme

Ölüm beni tanımadı.

Arif Nihat Asya

Kaynak

Yavuz Bülent Bakiler, "Unutamadıklarım" (s:153-154) Yakın Plan Yayınları, İst. 2013

 

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.