Sevgili Efendimiz, Siz olmasaydınız biz olmazdık. İnsanlık sizin sayenizde yaşıyor ve Allah'a şükretme yolu buluyoruz. Gelecekteki hedefimiz, Efendimiz gibi İslam dinini bilmeyenlere bu dini anlatmak ve onları doğru yola sokmak. Aslında bütün insanlara Peygamber Efendimiz'in onlar için neler yaptığını ya da ne acılar çektiğini anlatırsak hepsi doğru yola gelir. Efendimiz ümmeti için ne acılar çekmiştir. Peygamberliğe ilk başladığı zamanlarda öldürene para veriyorlardı, başına ödül vermişlerdi. Herkes onu deli diye anıyordu. O zamanlarda insanlığın kaderi Efendimizin elindeydi, şimdi ise biz müslümanların. Müslümanlar mahşer gününde onlara "Allah için ne yaptın?" denilecek ve insanların hepsi keşke, Hz. Muhammed'in dinini bütün dünyaya öğretmek, dünyaya yaymak istedik, deseler. İnsanlara düşen görev, dini bilmeyen insanlara öğretmek, hoşgörülü olmak, ibadetlerimizi yerine getirmektir. Peygamber Efendimiz hoşgörülü bir insandı. Herkese iyi davranırdı. Onun için tüm insanların İslam dinine inanması kolaylaşmıştır. Efendimizin zamanındaki müslümanlarla şimdiki müslümanlar arasında öyle büyük bir fark var ki! Keşke Efendimiz bu durumu görseydi de durumu düzeltmek için bize yol gösterseydi. Aslında yol bulmak o kadar zor değil. Çünkü bu yolları göstermek için 100 yılda bir mücedditler gönderilmiştir. İnsanların doğru yolu bulması için o mücedditlerin yazdıkları kitapları, söyledikleri sözleri dinlemesi yetmektedir. Şu anki dünyamıza bakıyoruz ki en fakir, en pis ülkeler müslüman devletlerdir. Halbuki temizlik imandan gelir. İslam'ın da ilk şartı temizliktir. Müslüman ülkeleri geliştirmek de bize düşer ve bunun için diğer müslümanlarla birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Bunun için de ülkemizi üst seviyelere çıkarıp gelişmiş ülkelerin de müslüman olmasına yardımcı olmalıyız ve dinimizi de anlatmalıyız. Peygamber Efendimiz dünyaya hoşgörüyü tamamlamak için gönderilmiştir. Bunun için de tüm insanların hoşgörülü olması lazımdır.