

İmam Beyhaki rivayet ediyor; "Yahudi'nin biri bir defa Halife Memun'un huzuruna girerek güzel sözler söyledi. Memun'un hoşuna gitti. Onu İslamiyet'e davet etti. Yahudi buna yanaşmadı.
Aradan bir sene geçtikten sonra Yahudi Müslüman olmuş olduğu halde Memun'un huzuruna girdi. Fıkıh hakkında güzel malumatı da vardı. Memun'un sorması üzerine, İslamiyet'e girme sebebini şöyle anlattı;
"Sizden ayrıldıktan sonra 'dinleri şöyle bir deneyeyim" dedim. Evvela Tevrat'la işe başladım. Üç nüsha yazdım, ziyade ve noksan yaparak bazısına kattım, bazısından attım. Üçü de birbirine uymadı. Onları Havraya götürdüm. Hepsini satın aldılar.
Sonra İncil'i aldım. Ondan da üç nüsha yazdım. Ziyade ve noksan yaptım. Onları da kiliseye götürdüm. Onlar satıldı.
Sıra Kur'an'a geldi. Üç nüsha yazdım, ziyade ve noksan yaptım. Onları kitapçılara götürdüm. Alıp karıştırdılar. Yapraklarını çevirdiler. Ziyade ve noksan olduğunu görünce bir kenara atıp bıraktılar. Satın almadılar. Anladım ki, bu kitap, yani Kur'an mahfuzdur. İşte benim Müslüman olma sebebim budur."
Kaynak
Osman Keskioğlu, Nüzulünden Günümüze Kur'an-ı Kerim Bilgileri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1987
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar