Hanım Sahabîler

HZ. ÜMÂME BİNTİ HAMZA (R.ANHA)

Allah'ın arslanı Hz. Hamza'nın (r.a) kızı.

BABASI:

Peygamberimiz'in (s.a.s) amcası, Hamza bin Abdulmuttalib (r.a).

ANNESİ:

Selma Binti Umeys (r.anha).

NESEBİ:

Ümâme Binti Hamza bin Abdulmuttalib, bin Hâşim, bin Abdimenaf, bin Kusayy, bin Kilâb, bin Murre, bin Kâ'b, bin Lüeyy, bin Gâlib, bin Fehr, bin Malik, bin Nadr, bin Kinâne, bin Huzeyme, bin Müdrike, bin İlyâs, bin Mudar, bin Nizâr, bin Ma'd, bin Adnan, bin Aded, bin El-Mukavvim, bin Sârih, bin Yeşcüb, bin Ya'rub, bin Sâbit, bin İsmail, bin İbrahim.

HAYATI:

Hicretin 7. yılında Kaza Umresi için Mekke'ye giden Allah Resûlü ve Ashabı, dönüş için yola çıkarlar. Efendimiz'in (s.a.s) arkasından "Amca! Amca!" diye koşan küçük bir kız çocuğunun sesi duyulur. Bu minik kız, Uhud savaşında şehit olan Hz. Hamza'nın yetim kalan yavrusu Ümâme'dir.

Şefkat Peygamberi bu güzel yavruyu ve annesini yanına alıp Medine'ye getirir. Getirir fakat bu yetim ama aynı zamanda da talihli kıza sahip çıkmak için Hz. Ali, Hz. Câfer ve Hz. Zeyd radıyallahu anhüma birbirleriyle tatlı-sert bir yarışa girerler.

Hz. Câfer (r.a): "Teyze de bir annedir. Hanımım Esma Binti Umeys, Ümâme'nin teyzesidir. Bu bakımdan onu görüp gözetmeye ben daha lâyık ve haklıyım!" der.

Hz. Resûlullah Efendimiz Hz. Hamza ile Hz. Zeyd'i birbirlerine din kardeşi yapmıştı. Hz. Hamza şehit edilince, Hz. Zeyd O'nun ailesini himaye etmeye kendisinin hakkı olduğunu belirterek: "Kardeşimin kızını görüp gözetmeye, ben daha lâyık ve haklıyım!" demişti.

Bütün bunları duyan Hz. Ali ise onun kız kardeşi mesabesinde olduğunu belirtip: "Siz ona, neseben benim kadar yakın değilsiniz. Onu görüp gözetmeye ben, sizden daha haklı ve lâyıkım!" cevabını vermişti.

Hayır'da yarışan bu mübarek insanların gönüllerini hoş tutmaya çalışan, hiçbirini incitmek istemeyen denge insanı, şefkat Peygamberi (s.a.s) Hazretleri önce Hz. Zeyd'e: "Ey Zeyd! Sen, Allah'ın Resûlünün dostusun."

Hz. Ali'ye: "Ey Ali! Sen de benim kardeşim ve arkadaşımsın."

Hz. Câfer'e ise: "Ey Câfer! Sen de bana yaratılış ve huyca en çok benzeyensin" diyerek hepsinin gönlünü almış ve: "Ey Cafer! Ümâme'yi görüp gözetmeye, sen daha lâyık ve haklısın; çünkü onun teyzesiyle evli bulunuyorsun! Kadın ne teyzesi, ne de halası üzerine nikâhlanıp gelemez!" buyurmuş ve Ümâme'yi Hz. Câfer'in hanımı ve Ümâme'nin de teyzesi Hz. Esmâ Binti Umeys'in kucağına vermiştir.

Hatıra şöyle bir soru gelebilir; Ümâme neden annesinin değil de teyzesinin yanında büyümüştür?

Arap âdetlerine göre yetim kalan çocuk baba tarafından olan akrabalarının himayesinde bulunuyordu. Buna binâen, Ümâme'nin annesinin değil de teyzesinin yanında yetiştirilmesi garipsenmemelidir. Arap örf ve âdetlerine göre bu durum gayet normaldir.

Teyzesinin yanında büyüyen Hz. Ümâme (r.anha), büyüdükten sonra Peygamberimiz (s.a.s) tarafından mü'minlerin annesi Ümmü Seleme'nin (r.anha) oğlu Seleme bin Ebû Seleme ile evlendirilmiştir.

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

1 Yorumlar

  • bu seriyi yeni gördüm ve çok beğendsim. Çok teşekkürler

    Bu yorum faydalı mı?

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.