Ders Notları
RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-24
Ders: 29. Söz, 2. Maksad, 3. Menba
İzah: Prof. Dr. Şener Dilek
*İnsanı hayvandan ayıran özelliği idraki, anlayışıdır.
*Bir şeyi vasıf ve sıfatlarıyla anlamak zihinde netlik meydana getirir.
*Ruhun sıfatları;
1-Hayattar
2-Şuurlu
3-Nurani; Mesela taş cismanidir, güneş ışığı ona nispeten nuranidir. Su ise yarı nuranidir. Hava unsuru şeffaftır, nuranidir. Ruh da böyle nuranidir.
Kâinatta cismani, kesif, katı varlıklar var. Bir de ruhani, latif, şeffaf varlıklar var. Ruh bu ikinci gruba giriyor.
4-Hariçte vücudu olan bir kanun..
Mesela yerçekimi kanununu düşünelim. O da latif ve nurani. Öyle latif ki göremiyoruz. Ama ruh gibi şuuru ve hayatı, harici bir vücudu yok. Üstad bize bir ölçü veriyor. Eğer yerçekimi kanunun bir şuuru ve hayatı olsaydı yerçekimi kanunu ruh gibi olurdu. Ruhun da başından hayat ve şuur çıkarsa o da yerçekimi bir kanun olur.
*Latif olan şey kesif olan şeyden çok farklıdır. Mesela kesif olan şey terkiptir. Et, süt gibi..İnsanın vücudu bir terkiptir; et, kan, kemik, ilik vs..Şu apartman da bir terkiptir; kumdur, çakıldır, çimentodur.
Bir şey terkip olursa tesirat-ı hariciyeye tabii olur, bu da bir kanun..Bir şey terkipse o şey harici tesirden kendini kurtaramaz. Et dışarıda kalırsa kısa süre sonra kurtlanır. Süt bozulur.. Bina yıkılır, zamanla yerinde yerler eser..
Ruh terkip değil, besateti var.. Besatet Türkçedeki basit manasına değil, terkip olmayan manasına.. Mesela yerçekimi kanunu da terkip değil, besaleti var. Besateti olan bir şeyi tahrip edemezsin, öldüremezsin..dövemezsin..
İnsan ruhu letafet, besatet ve nuraniyete ma'kes olduğundan, insan ruhu bâki. Demek insan bekaya gidiyor..
Yunus ne güzel diyor;
"Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez." Toprağa girmekle ruh ölmüyor…Ölen, zevale, ayrışmaya maruz kalan; onun elbisesi olan cesedi..
*İnsan ruhu bir padişaha teşbih edilirse akıl onun veziridir. Vicdan onun murakıbı veya lalasıdır..
*Hüsn-ü ilahi ayna ister,
Kemal-i ilahi takdir ister,
Celal-ı ilahi tekbir ister..
Cenab-ı Hakkın hadsiz şükür ve inamı da hamd ister, şükür ister..Demek ruhun yaratılışının aksel gayatı Subhanallah, Elhamdülillah, Allahü Ekberdir.
*Günahlar ruhu karartıyor.. Letafetine ilişiyor.. Küçük günahlar aynanın üzerindeki buhar gibi.. Büyük günahlar ise siyah lekeler gibi..Günahlar gire gire, ruh aynası letafetini kaybediyor..Her tarafı siyah olmuş bir aynayı lavaboda kullanır mısın, cebinde taşır mısın?
*Bir elma düşünelim.. İçinde bir elam kurdu olsa, o kurt çıkarılsa, yenilebilir mi, yenir, hoşaf ta kullanılabilir.. Bir elma da düşünelim ki, içten tamamen çürümüş, iğne ucu kadar beyaz yeri kalmamış.. İşte kafirin kalbi bu ayna gibidir, hayrı kabule kabiliyeti kalmaz..
*Bizim sorumluğumuza düşen şey;
1-Ruhu kirletmemek
2-Ruhun inbisat ve inkişafına, açılmasına çalışmak.. Hani Üstad diyor ya; "Hayvaniyetten çık, cismaniyeti bırak, kalb ve ruhun derece-i hayatına gir. Tevehhüm ettiğin geniş dünyadan daha geniş bir daire-i hayat, bir âlem-i nur bulursun."(Lem'alar)
Ruh inbisatla açıldığı zaman, tam zamana mukabil gelir..Zamanı tutar, mazi, hal ve istikbal onun için aynı hükmüne geçer..
Not: Üstad bunu; ruh zamanla mukayyet değil. Hissiyat-ı insaniye ruh derecesine çıktığı vakit, o hazır zaman genişlenir; başkalarına nisbeten mazi ve müstakbel olan vakitler, ona nisbeten hazır hükmündedir.." şeklinde ifade ediyor..
*Ruhun rusuhiyeti, inbisat ve inkişafı için ne lazım? Tefekkür, ilim, marifet, takva, ubudiyet vs..Bunlar ruhun açılımına kuvvet verir..
*Her ayna bir Yusuf ister..
*Her asırda bir Yusuf var.. Mesela her Peygamber zamanının Yusuf'u..En güzel aynası.. En güzel aynalık yapmışlar.. Kulluk nasıl yapılırmış, iman neymiş, ahlak neymiş, hayat neymiş, amel nasıl olurmuş gibi manalara ayinelik yaparlar.. Her asrın meb'usu, o asrı temsil eden velisi de o asrın Yusufudur..
*Bizden istenen de güzel aynalık, esma-i ilahiye temiz bir ayna olmak..Gözümüzü haram manzaralardan koruyarak, dilimizi gıybet , yalan vs koruyarak ve diğer maddi manevi azalarımız da aynı şekilde temiz tutarak ilahi feyizlere ayine olmak.. Cenab-ı Hak muvaffak eylesin..
Not: Şener abiyi teyiden şu dörtlüğü not etmek isterim;
Gönül âyînesin sûfȋ, Eğer eder isen sâfî
Açılır sana bir kapu, Ayân olur cemâlullah.
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar