KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ
Günümüzde bazı yazarlar ve akademisyenler Kur’an’ı Kerim’in bazı âyetlerinin akla ve çağdaş kültüre aykırı anlam ve hükümler taşıdığını iddia ederek değiştirilmesi gerektiğini söylemektedirler. Bu talep aslında on dört asırdır Kur’an etkisini kıramadığı için onu toptan kaldırmak isteyen İslâm düşmanlarının ortak arzusudur.
Günümüzde bazı yazarlar ve akademisyenler Kur'an'ı Kerim'in bazı âyetlerinin akla ve çağdaş kültüre aykırı anlam ve hükümler taşıdığını iddia ederek değiştirilmesi gerektiğini söylemektedirler. Bu talep aslında on dört asırdır Kur'an etkisini kıramadığı için onu toptan kaldırmak isteyen İslâm düşmanlarının ortak arzusudur. Ama ne yazık ki bu arzuyu kâfirler dile getirmekte zorlanırken İslâmi ilimlerin uzmanı vasfını taşıyanlar çok kolay bir şekilde dile getirmeye cesaret etmektedirler. Böylece hem Müslümanların dinleri hususunda şüpheye düşüp dini, imanı, Kur'an'ı terk etmelerine sebep olmakta, hem de gayr-i müslimlerden insafa gelip Müslüman olmak isteyenlerin İslâm'a girmelerine engel olmaktadırlar.
Aslında Kur'an'ın değiştiği ve tahrif edildiği, ya da bazı âyetlerin eksik, bazılarının da ekleme olduğuna dair iddialar tarihte çok vaki olmuştur. Bu tür iddialar geçmişte küfre düştüğü hükmü verilen gulat fırkaları tarafından dile getirilmekte idi. Günümüzde de bu tür iddialar daha çok ateist, materyalist çevreler veya oryantalist yazarlar tarafından dile getirilmektedir. Ama İslâm âlimleri hepsinin de cevaplarını vermişler ve bu tr iddiaları savunan kâfirler bile kalmamıştır. Bu yeni iddia ise daha korkunçtur. O da bir beşerin nakıs aklına güvenerek ezeli ilim sahibi olan Allah'ın nazil ettiği âyet ve hükümlerini değiştirmeye teşebbüs etmesidir. Bu teşebbüsü genel olarak üç grup gerçekleştirmek istemiştir:
a. Diyalogçular: Bunlar Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm dinlerini birleştirip ortak bir din geliştirmek isteyenlerdir. Bu bağlamda Hz. Muhammed'e inanmadan Müslüman olunamayacağını ve Allah'ın tek hak dini olan İslâm dinine intisab etmeden cennete girilemeyeceğini ifade eden âyetleri Kur'andan çıkarmak istemektedirler.
b. Emperyalist güçler ve istihbarat örgütleri: Bunlar da dünyayı ellerine geçirmek ve İslâm dünyasını rahatça sömürebilmek için Kur'an'daki cihad, hukuk, özgürlük, âyetlerini kaldırmak istiyorlar. Bu bağlamda Furkan'ul-Hak adı altında yeni bir Kur'an kitabı bile yayınlamışlardır. Bu sahte kutsal kitapta sevgi suresi gibi yeni yeni sureler bile eklemişler, Kur'an, Tevrat ve İncil'den karma bir kitap hazırlamışlardır.
c. Oryantalist zihniyetli ilahiyatçılar: Bunlar da evvela Kur'an meallerinde kelime ve kavramları tahrif ederek işe başlamışlar. Kur'an'ın birçok hüküm ve anlamını değiştirmişler. Bununla da yetinmeyerek son yıllarda açık bir şekilde pozitivist felsefe ve materyalist bilim anlayışına aykırı gördükleri âyetleri direkt olarak Kur'an'dan çıkarmak istemektedirler. Bunu açık bir şekilde konferanslarında dile getirenler de yavaş yavaş çıkmış ve çıkmaktadır.
Burada sadece kısa bir değerlendirme yapmak istiyoruz. Kur,'an'ı değiştirmeye hiç kimsenin gücü yetmedi ve yetmeyecektir. Ama buna rağmen buna tevessül edenler varsa şunu çok iyi bilmelidirler ki: Şayet buna cür'et eden kişi veya kişiler kâfir iseler, biz öteden beri buna alışkınız. Ama bu şahıs ve şahıslar Müslüman olduğunu, hatta tefsir, hadis, fıkıh ve kelam profesörü olduğunu söyleyenler ise burada iki ihtimal vardır:
a. Bunlar Müslüman değil, münafıktır. Zira Kur'an'ın Allah'ın kelamı olduğuna iman etmedikleri için eksik, yanlış görüyorlar, bu sebeple de değiştirmek istiyorlar.
b. Bunlar gerçekten Müslüman olup Kur'an'ın Allah'ın kelamı olduğuna inanıyorlarsa, çok büyük bir hataya düşüp yoldan çıkmışlar, Allah'a ve kitabına karşı haddini aşıp tehlikeli bataklıklarda batıyorlar da kendilerinden haberleri yok.
Gerçekten de bir müslümanın Kur'an'ın bir veya bir kaç âyeti değil, bir harf ve noktasını bile değiştirmeye cesareti olamaz. Bu ancak hamakat, cehalet ve ihanet ile açıklanabilir.
Bu iddiaya karşı ilimi açıklamalar yapmak bile gereksizdir. Biz burada sadece birkaç âyet nakledip konuyu insaflı vicdanlara ve selim akıllara havale etmekteyiz:
1. "Biz bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak, mutlaka daha hayırlısını veya benzerini getiririz." Bakara Sûresi, 106
2. "Bir âyeti başka bir âyetin yerine getirdiğimizde (değiştirdiğimizde) -ki Allah ne indirdiğini gâyet iyi bilir- sen sadece uyduruyorsun derler. Hayır, öyle değil! Ama, onların çoğu bilmez" (Nahl Suresi, 101).
3. "Allah dilediğini siler, dilediğini bırakır. Ümmü'l-Kitab O'nun katındadır" (Ra'd, 39).
4. Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, kendi işlerinden dolayı Allah'ın ve Peygamberin hükmüne aykırı olanı seçmek hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Rasûlüne isyan ederse, muhakkak açık bir sapıklık etmiş olur. (Hz. Peygamber (s.a.v.) halası kızı Zeyneb'i azadlısı ve oğulluğu bulunan Zeyd ile nikâhlamak istemişti. Bunlardan her ikisi de muvafakat etmemişlerdi. Bunun üzerine, bu âyeti kerime nâzil oldu ve onlar da evlendiler). (Ahzab Suresi, 36)
Bu âyetler açık ne vet bir şekilde hiç kimsenin Kur'an üzerinde tasarruf etme hakkının olmadığını ifade etmektedir. Bu nedenle bu tür boş meşgalelere teşebbüs eden beylere tavsiyemiz, abesle iştigal etmesinler…
Molla Musa el-Celali
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
“HZ. İBRAHİM (A.S.)’A İBO DEMENİN HÜKMÜ”
Muhterem Müslümanlar! Bu yazımızda mealci ve sünnet inkârcılarının dördüncü iftirası o
KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ
Günümüzde bazı yazarlar ve akademisyenler Kur’an’ı Kerim’in bazı âyetlerinin akla ve ç
“PEYGAMBERLERE GEREK YOKTUR” DEMENİN HÜKMÜ
Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi mealci ve sünnet inkarc
ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ
Muhterem Müslümanlar! Daha önceki yazılarımızda, mealci ve sünnet inkârcılarının “Kur
KUR’AN’DA HATA OLDUĞUNU SÖYLEMENİN HÜKMÜ
Muhterem Müslümanlar! Günümüzde birçok ateist veya gayr-ı müslim âyet ve hadisleri okuyara
HACAMAT HAKKINDADIR
Muhterem Müslümanlar! Turan Dursun ve Selman Rüşdi olayından sonra Müslümanlar ülke ve dün
MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI-2
. BİZ YAZAR, AYDIN, AKADEMİSYEN, KÜLTÜRLÜ VE BİLGİLİ KESİMLERİZ, BİZDEN BAŞKALARI CAHİL
MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI
HADİS VE SÜNNET DELİL DEĞİLDİR, BİZE KUR’AN VEYA VAHİY LAZIMDIR Bu iddia aslında Peygam
İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİNİ İNKAR EDENLERE CEVAPLAR
Genelde muhterem ilim adamları delilsiz ve tesbitsiz konuşmazlar. Özellikle Kur'an’ı yorumlark
İMAM BUHARİ'YE ATILAN İFTİRALAR
Hadis karşıtlarının sıkça kullandığı yöntemlerden biri de hadise en çok hizmet eden şahs
HADİS İNKARCILARIN DERDİ: EBU HUREYRE (r.a)
Peygamberimizin etrafında bulunan ve hiç yanından ayrılmayan sahabelerden biri de Abdurrahman b.
- SAHABENİN HADİSE KARŞI TAVIRLARI
- SAHABE SEVGİSİ
- KADERE İNANMAK
- İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİ
- CİNLERİN VARLIĞI
- DECCALİN ÇIKMASI
- MEHDİ MESELESİ
- HZ. İSA'NIN YERYÜZÜNE İNMESİ
- CENNET VE CEHENNEMİN ŞU ANDA VAR OLMADIĞI HUSUSU
- RU'YETULLAH (AHİRETE ALLAH'IN GÖRÜLMESİ)
- TARTI VE MİZAN
- SIRAT KÖPRÜSÜ
- ŞEFAATIN GERÇEKLİLİĞİ
- KABİRDE AZAB VE NİMETİN VARLIĞI
- EVLİYANIN KERAMETİNİN SUBUTU
- MEALİSTLERİN İNKAR ETTİKLERİ 2. İDDİA: MU'CİZELERİ İNKAR ETMELERİ
- MEALCİLERİN İNKAR ETTİKLERİ BAZI HAKİKATLAR VE BUNLARIN CEVAPLARI
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR-3
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR-2
- HZ. MUHAMMED’İ(S.A.S.) MÜDAFAA EDEN ŞAİRLERİ VE O ZAMANIN MEDYASINA CEVAPLARI
- BİDATLERİN ÇOĞALDIĞINDA ALİMİN VAZİFESİ
- BİZLER NE DİYORUZ, ONLAR NE DİYORLAR?
- HZ. İSA (A.S) ÖLDÜ MÜ?
- MODERNİSTLERİN VELİLİĞİ İNKARLARI
- HZ. PEYGAMBER (S.A.V)’İN ANNE-BABASI HAKKINDAKİ HADİSLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
- HZ. MUHAMMED (S.A.V.)’İN ANNE VE BABASINA İFTİRA ATANLARA CEVAP
Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et!
Nahl, 125
GÜNÜN HADİSİ
Kur'an'ı cebren (açıktan) okuyan, sadakayı açıktan veren gibidir. Kur'an'ı gizlice okuyan, sadakayı gizlice veren gibidir."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 20, 2920; Ebu Davud, Salat 315, 1333; Nesai, Zekat 68
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...