NURDAN VECİZELER-16

Kader, ilim nev’indendir. İlim, malûma tâbidir. Yani, nasıl olacak, öyle taallûk ediyor. Yoksa malûm, ilme tâbi değil. Yani, ilim desâtiri, malûmu, haricî vücut noktasında idare etmek için esas değil. Çünkü malûmun zâtı ve vücud-u haricîsi, iradeye bakar ve kudrete istinad eder.


2024-11-22 17:53:37

"Kader, ilim nev'indendir. İlim, malûma tâbidir. Yani, nasıl olacak, öyle taallûk ediyor. Yoksa malûm, ilme tâbi değil. Yani, ilim desâtiri, malûmu, haricî vücut noktasında idare etmek için esas değil. Çünkü malûmun zâtı ve vücud-u haricîsi, iradeye bakar ve kudrete istinad eder.

İzah: Allah bizim ne yapacağımız madem biliyor, peki bizim günahımız ne? sorusuna cevap. Halbuki bunun yerine tövbe etseler daha mantıklı bir yol seçmiş olurlar.

Biliyor, suçum ne? cümle analizi, ben bu işi yapıyorum, Allah da biliyor, senin suçun yapmak. 

İlim maluma tabi, İstanbul'u fatih feth etti. Hz. peygamber haber verse de, fatih ünvanını alan Sultan Fatih… Fail o çünkü. Bilmekle bize taalluk eden bir şey yok.

Ahir zaman fitnesi ile ilgili çok haber vermiş hz peygamber. Bu durum onun kemali. Fail unvanını alan iradesini kullanarak o işi yapan kimseler.

Bilmek fethin ortaya çıkması için yeterli değil, fetih için irade ve kuvvet lazım.

"Madem onun rububiyetine razıyız, o rububiyeti noktasında verdiği şeye rıza lâzım. Kaza ve kaderine itirazı işmam eder bir tarzda "Ah! Of!" edip şekva etmek; bir nevi kaderi tenkiddir, rahîmiyetini ittihamdır. Kaderi tenkid eden, başını örse vurur kırar. Rahmeti ittiham eden, rahmetten mahrum kalır. Kırılmış el ile intikam almak için o eli istimal etmek, nasıl kırılmasını tezyid ediyor. Öyle de: Musibete giriftar olan adam, itirazkârane şekva ve merakla onu karşılamak, musibeti ikileştiriyor."

İzah: Musibetlere karşı sabır içinde şükretmek en doğru yol, mazideki günahlara nazar etmek vs. "Allah büyük zatları da büyük imtihanlara tabi tuttu, belki beni de manen yüceltmek istiyordur" gibi güzel bakış açıları ile insan saadete nail olabilir.

Allah her şeyi terbiye etmiş ve son şeklini vermiş. Beni de insan olarak terbiye etmiş. Madeni ateşe sokuyorlar. Altın mı bakır mı ayrılsın diye… Allah da beni böyle sınıyor olabilir. Madem beni insan olarak terbiye etmesinden çok fayda gördüm, o zaman bende tecelli edecek her şeye razıyım.

"Çünkü onlar, Risale-i Nur'dan aldıkları iman-ı tahkikî derslerinin nuruyla ve gözüyle, herşeyde rahmet-i İlâhiyenin izini, yüzünü görüp herşeyde kemâl-i hikmetini, cemâl-i adaletini müşahede ettiklerinden, kemâl-i teslimiyet ve rıza ile rububiyet-i İlâhiyenin icraatından olan musibetleri teslimiyetle ve gülerek karşılıyorlar, rıza gösteriyorlar. Ve merhamet-i İlâhiyeden daha ileri şefkatlerini sürmüyorlar ki, elem ve azap çeksinler."

İzah: Akıl biliyor ki ben itiraz etmekle sonuç değişmeyecek ya da Allah bana cenneti vermeyecek. Onun için aklına başına al ya sabret şükret… veya kes sesini otur. Kadere itiraz musibeti insanın ahiretini sıkıntıya sokar.

"Arkadaş! Her bir şey için iki suret ve şekil vardır: Biri: Maddiyedir ki, âdeta bir gömlek gibi, herşeyin vücuduna göre kaderin takdiriyle biçilmiş şu görünen suretlerdir. Diğeri: Mâkuledir ki, birşeyin yaşadığı bir ömürde mürur-u zamanla değiştirdiği muhtelif maddî suretlerin içtimâından tasavvur edilen bir suret-i vehmiyedir. Bir ateşin sür'atle tedvirinden hasıl olan daire-i vehmiye gibi, herşeyin tarih-i hayatını bildiren ve kadere medar olan ve mukadderat-ı eşya denilen şu ikinci suret, mâkuledir."

İzah: Allah her ruha uygun gömlek takdir etmiş. Bir çocuğun her ay 30 yıl boyunca resmini çek, tarihçe-i hayat olarak bir arşiv tut. Bir ateş çubuğu çevirince kıpkırmızı bir alan oluşur. İmana gel ki, elemden emin olasın, kadere teslim ol ki, kederden kurtalasın.

"İnsanın ihtiyarî eserindeki adem-i kemal; cebri nefy, ihtiyarı isbat eder."

İzah: Öz bakım gibi kendimizde yaptığımız işler var. bir de Allah'ın bizde icra ettiği fiiller var. İnsan ev yapar bitirir bir çok hata eksik bulur.

Cebriye, insan rüzgarın önündeki yaprak gibidir… Eğer cebriye olsa, insanın yaptığı her iş mükemmel olur. Kader değil kendi iradesi ile yaptığı için bir çok hata eksik yanlış oluyor…

-devam edecek-

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

NURDAN VECİZELER-16

NURDAN VECİZELER-16

Kader, ilim nev’indendir. İlim, malûma tâbidir. Yani, nasıl olacak, öyle taallûk ediyor. Yok

NURDAN VECİZELER-15

NURDAN VECİZELER-15

“Kader, ilmin bir nev’idir ki, herşeyin mânevî ve mahsus kalıbı hükmünde bir miktar tayin

NURDAN VECİZELER-14

NURDAN VECİZELER-14

Ey insan! Şu kâinattan maksad-ı a'lâ; tezahür-ü rububiyete karşı, ubudiyet-i külliye-i insa

NURDAN VECİZELER-13

NURDAN VECİZELER-13

İnsan, nur-u iman ile âlâ-yı illiyyîne çıkar, Cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i

NURDAN VECİZELER-12

NURDAN VECİZELER-12

| Tabiat Dedikleri “Tabiat, âlem-i şehadet denilen cesed-i hilkatin anâsır ve âzâsının ef

NURDAN VECİZELER-11

NURDAN VECİZELER-11

“İnsanları fikren dalalete atan sebeplerden biri; ülfeti, ilim telakki etmeleridir. Yani me’l

NURDAN VECİZELER-10

NURDAN VECİZELER-10

Kalbden maksat, sanevberî (çam kozalağı) gibi bir et parçası değildir. Ancak, bir lâtife-i R

NURDAN VECİZELER-9

NURDAN VECİZELER-9

“Amiriyet ve hâkimiyetin muktezası, rakip kabul etmemektir, iştiraki reddetmektir, müdahaleyi

NURDAN VECİZELER-8

NURDAN VECİZELER-8

“Hakikaten mümin cennete layık ve kâfir cehenneme muvafık bir mahiyet kesb eder.” İzah: B

NURDAN VECİZELER-7

NURDAN VECİZELER-7

“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink

NURDAN VECİZELER-6

NURDAN VECİZELER-6

“Tevekkül, esbabı bütün bütün reddetmek değildir. Belki esbabı dest-i kudretin perdesi bil

Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

Ankebut, 56

GÜNÜN HADİSİ

Alî b. Ebî Tâlib (r.a.)'dan :

"Benim ağzımdan yalan uydurmayınız. Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem'deki yerine hazırlansın."

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI