Yüreğimiz Filistin

 KUDÜS'E BIR ADIM DAHA YAKLAŞMAK

Aksa Tufanı baskınıyla ilgili elbette bir muhasebe yapılmalı. İsrail'in orantısız güç kullanması nedeniyle sivil zayiatların yüksek olduğu bir gerçek. Hamas bunu beklemiyor olamaz, öyle ise hesaplarını neye oturttu? Burada Hamas'ın birkaç nokta-i nazarı olabilir. Bunlardan birisi 'şerrun labudde minhu' yani kaçınılmaz zarar halidir. Lakin buna mukabil eylem veya baskından umulan maksat racih bir maslahattır. Hamas hesaplarını buna göre yapmış olabilir. Buna mukabil Hamas adil bir şahit ve murakıp olarak uluslararası camianın sağduyusuna da güvenmiş ve yatırım yapmış olabilir. Onun dışında Cezayir, Ürdün, Mısır gibi ülkelere veya halklarına seslenerek de İslam ümmetini yardıma çağırmıştır.

Bunun sonucu iki şeyi gördük. Bunlardan birisi hür dünya diye bir dünyanın olmadığını. Buna ilaveten uluslar arası camia diye bir camianın da asparagas olduğunu yakinen ve bilvesile öğrenmiş olduk. Sadece çakallar sürüsünün varlığı keşfedilmiştir. Belki İsrail'in uşakları ve köleleri vardır. Nitekim AB gibi devletler topluluğu bile ateşkes ifadesini ağızlarına alamamışlardır. Buna mukabil Ürdün ve Mısır gibi ülkelerde lehte gösteriler yapılsa da fiili bir yardım gelmemiştir. Uluslararası arabulucu Dennis Ross'un dediği gibi onlar siyasal İslam'ın son toprak parçası Gazze'de işinin bitirilmesi misyonunu İsrail'e havale etmişlerdir. Hür dünyanın olmadığını fark ettik sadece orada burada bazen kitle bazında bazen de daraltılmış olarak sadece fert bazında vicdanı hur kimselerin olduğunu gördük. 

İfade özgürlüğünün sınırları Gazze'de bitiyor

 Türkiyeli ünlü müzisyen Fazıl Say da Gazze'ye saldırılar konusunda İsrail'i eleştirdiği için İsviçre'deki yapacağı konserler iptal edildi. O da bu durum karşısında Batı'yı tanımakta zorlandığını ifade etti. Say, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Ben Avrupa'da ifade özgürlüğüne güven duyulur, karanlık ve anlayışsızlık yaşanmaz diye bilirdim. Bu rahatsız edici olay babında güvenim oldukça sarsıldı" ifadelerini kullandı.

 Çeşitli yıllarda çeşitli alanlarda Nobel ödülü kazanan 29 isim de yayımladıkları ortak bir bildiride, İsrail-Hamas savaşından etkilenen çocukların güvenliğine öncelik verilmesi çağrısı yaptı.

"Filistinli çocuklar, bizim çocuklarımız. İsrailli çocuklar, bizim çocuklarımız. Eğer yaptığımız şey buysa kendimizi medenileşmiş sayamayız." ifadelerine yer verilen bildiride, "Herkesi savaşa çocukların neden olmadığını ve bu durumda hiçbir sorumluluk taşımadıklarını hatırlamaya çağırıyoruz." denildi.

Bildiride, "Gazze Şeridi'nde yaşayan bir milyon çocuğun ve İsrail'de yaşayan 3 milyon çocuğun hayatı korunmalı ve buna öncelik verilmelidir." ifadeleri kullanıldı.

Geleceğe devreden öfke rezervi

Aksa Tufanı baskını bildirisinde Muhammed Dayf Mescid-i Aksa ile ilgili öfke patlaması yaşandığını ifade etmiştir. Bu öfke patlamasına karşı İsrail ise orantısız güç kullanmaya ve sivilleri öldürmeye başlamıştır. Hastaneleri, fırınları, pazar yerlerini gözetmeksizin belki de gözeterek vurmuştur. Bu suretle Sırplar gibi Esat çeteleri gibi vandal vasfını hak etmiştir. Bunlara ilaveten Gazze'yi taş çağına geri götürerek elektrik, su ve iletişim hatlarını kesmesi de dünyayı infiale sevk etmiştirBu kitle infiali Hamas'ı bir adım öne taşımıştır. Bu biriken öfke seli bir gün yine patlayacak ve İsrail'in sonuna giden yolu açacaktır. Nitekim Hindistanlı Müslüman gazeteci Zafarul-Islam Khan şöyle demiştir: Zion will have to pay for these crimes one day and that day will not be very far. "Bir gün Siyon cürümlerinin payını ödeyecektir ve bugünün geç olmamasını umuyorum."

Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar ile birlikte Filistinli yorumcu Bessam Nihad Cerrar da İsrail'in kural tanımaz tavırları nedeniyle dünya ölçeğinde bu ülkeye karşı bir nefret ve öfke iklimi kabardığını, biriktiğini ve ve ilerideki savaşlarda ya da İsrail'in sonuna giden süreçte Filistinlilerin işini kolaylaştıracağını ifade etmiştir (1).

 İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki her savaştan sonra şu soru sorulmuştur: Savaşın galibi kim? Hamas ne kazandı? Bu sorunun tek defalık cevabı yoktur. Emeviler bir isyanla değil isyanlar bütünüyle yıkılmıştır. Bunun gibi İsrail'in sonunu getirecek süreçte bir defa ile olmayacak belki çatışmalara yayılacaktır. Bazı zaferler büyük bedellerle kazanılmaktadır. Afganistan'ın Mücahitler döneminde SSCB'ye karşı, Taliban döneminde de ABD'ye karşı zaferi çok çetrefilli, sancılı ve kanlı olmuştur. Yine Cezayir'in Fransa'ya karşı yürüttüğü bağımsızlık savaşı da uzun bir döneme yayılmış ve çok kanlı olmuştur. Bu süreçte 5 milyon kadar Cezayirli katledilmiştir.

Yine Fransa'dan sonra ABD'ye karşı bağımsızlık mücadelesi başlatan Vietnam da bağımsızlık uğrunda tarihteki en büyük bedellerden birisini ödemiştir. Bu açıdan Gazze de hacminden çok büyük bedeller ödemiş ama bu sayede Kudüs'e bir adım daha yaklaşmıştır. Halkın göç yerine ölümü tercih etmesi İsrail'in hesaplarını bozmuştur.

Sanki bugünleri görür gibi Münir Derman "zafer hasar ister diye yazmıştır ( https://twitter.com/Afralice/status/1718670157294305480 ).

 İsrail savaşın üçüncü haftasından itibaren hedeflerini revize etmiş ve küçültmüştür. Hamas'ı Gazze'den sökmek yerine savaşma kabiliyetini azaltma hedefini koymuştur. Yine eski çatışmalardan sonra olduğu gibi esirler ile mahkumları takas için pazarlık yapabileceğinin sinyalini vermiştir.

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.