Yüreğimiz Filistin

BÜYÜK İSRAİL’DEN YENİ ORTADOĞU’YA!

İsrail’in hedefleri arasında büyük İsrail’i kurma mefkûresi vardır.  Bununla birlikte İsrail’in nüfusu bölgeyi kontrol etmeye ve yönetmeye yetmez.  Ama nüfuzu buna yetebilir. Demografik yapı lehine değildir. Bu durumda aracı milletler veya kesimler kullanmak zorundadır. Onlar bölgeyi İsrail namına örtülü olarak yönetebilirler. 

İsrail fiilen Şimon Peres’ten Netanyahu’ya kadar geniş bir yelpazede Büyük İsrail yerine yeni bir isim kullanıyor. Yeni Ortadoğu!  Böylece bölgenin kimliği karma haline geliyor.  İsrail’i absorbe etmek, özümsemek için bölgenin kimliğiyle ve yapısıyla oynanıyor. Hâlbuki yabancı bir unsuru sağlıklı bünyeler kabul etmez.

Nitekim Şimon Peres’in 1992 veya 1993 senesinde kaleme almış olduğu Yeni Ortadoğu kitabı varılmak istenen yeri tarif etmektedir.  İdeoloji yerine ekonomi! Ekonomiye dayalı bölgenin yeniden yapılandırılmasını teklif etmiş ama kabul görmemiştir.  Arap Birliği’nin yerine Ortadoğu birliği kurulmasını ve İsrail’in de içine alınmasını istemiştir. İbrahimizm barışıyla birlikte buna dini bir ton da ekleyerek Yahudileri Müslümanlarla kaynaştırmak istemektedirler. Bu hususta en hevesli ülkelerin başında Birleşik Arap Emirlikleri gelmektedir. Dinler bahçesi kılıfı altında hak ile batıl dinleri bir potada eritmek ve biraya getirmeyi murat ediyorlar.   

Cezayir’de yayınlanan al Şuruk gazetesinin yazarlarından Hayreddin Henni bir yazısında konuyu Aksa Tufanı ve bilinmeyenlerine ayırmış.   ‘İsrail ile Batı’nın yayılma ve hâkimiyet stratejisi’ başlıklı yazısında söylenmeyeni söylüyor ve kesinlikle Aksa Tufanı eyleminin Batılı ve İsrail istihbaratının bir marifeti olduğunu savunuyor.

11/11/2024 tarihli yazısında Hayrettin Henni şunları yazıyor:” Aksa Tufanı eylemi şüphe yok ki Filistinlileri yok etmek ve yurtlarından sürmek, sökmek ve şehirlerini, evlerini yıkmak için İsrail ve Batı istihbaratları tarafından tasarlanmış, başvurulmuş bir eylemdir. Bu, Arap topraklarında yayılma planı için bir başlangıç ve basamaktır. Bu faraziyenin sıhhati için İsrail’e eşi benzeri olmayan ABD ve Batı yardımlarını gösterebiliriz.   Dehlizlerde planlanmış büyük bir hedef ve gaye olmasa dünyanın gözleri önünde bu kadar büyük soykırım ve yıkım ve kırım yaşanabilir mi? 

Direnişçi kardeşlerimiz (Hamas ve İslami Cihad mensupları kastediliyor)  tasarlanan planın farkına varmadan Batılı-Siyonist çevrelerin ve istihbarat ağlarının ve kurumlarının tuzağına düşmüşlerdir. 

7 Ekim 2023 tarihinde Aksa Tufanı eylemi olduğunda dostlarımızla olayı değerlendirirken bu tezimi onlara da aktarmış ve anlatmıştım. Sezgilerim beni yanıltmadı. Son olarak diyorum ki: Devletler ve umut bağlanan devrimler duygularla ve hislerle yönetilmez yönetilirse bundan en fazla düşmanlar yararlanır.  Kimi hikmet verilmişse ona çok şey verilmiştir…”

Hayrettin Henni’nin analizini teyit eden hususlardan birisi İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in Trump’ın rüzgarıyla birlikte 2025 yılında Batı Şeria’yı ilhak etme tasarısıdır. Bunun için savunma bakanlığına hazırlıklarına başlaması talimatı vermiştir.  Maliye Bakanı Bezalel Smotrich,  2016 yılında bir İsrail kanalında yaptığı konuşmada ‘İsrail, Suriye'nin başkenti Şam olmak üzere Ürdün ve Mısır'ın bazı parçalarını, Lübnan, Suudi Arabistan ve Irak'ı, topraklarına katması gerekir’ demiştir.

Aynı günlerde (11 Kasım 2024) Filistin meselesiyle alakalı acil olarak Riyad’da toplanan Arap ve İslam İşbirliği Teşkilatı sonuç bildirgesinde iki devletli çözüme atıfta bulunmuştur.  İsrail Filistin’in son parçasını da yutmaya ve ilhaka hazırlanırken, Riyad’da toplananlar başka telden çalıyor.  Arap ve İslam birliği iki devletli çözümden bahsediyor.  Gerçekler bir vadide İslam İşbirliği Teşkilatı ise başka bir vadide salınıyor. 

-devam edecek-

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.