![Content Image](https://www.cevaplar.org/images/resized/750x500/b_5030_750x500.jpg)
![Content Image](https://www.cevaplar.org/images/resized/750x500/b_5031_750x500.jpg)
![Content Image](https://www.cevaplar.org/images/resized/750x500/b_5032_750x500.jpg)
![Thumbnail](https://www.cevaplar.org/images/resized/100x75/k_5030_100x75.jpg)
![Thumbnail](https://www.cevaplar.org/images/resized/100x75/k_5031_100x75.jpg)
![Thumbnail](https://www.cevaplar.org/images/resized/100x75/k_5032_100x75.jpg)
Şehirler, kalabalık şehirler..Her gün binlerce insanın bir yerden bir yere koşarcasına akıp gittiği şehirler. Sürekli bir naklin olduğu şehirler. İşte böyle şehirlerden birisi olan aziz İstanbul ve ben de bu azim naklin bir parçasıyım. Bu yazılanlar, metrobüsten Sultan Eyüp'e bakarken ruh pencereme düşen bir kısa filmin idrak sinemasındaki gösterimi…
Bir işim için Avrupa yakasından Asya yakasına geri dönüyorum. Metrobüsteyim.. Birden Eyüp sultan camiinin arkasındaki binlerce mevtanın bana bakıp güldüklerini ve tebessümlerini görüyorum. Ruhuma yansıyan seslerini işitiyorum. "aman ya Rabbi! Bir değil milyonlar ses; "bize bak" diyorlar.
Sanki bindiğim otobüs durmuş ve manzarayı temaşa ediyordum. Bana sesleniyorlar, "bizleri görüyor musun, duyuyor musun, sana sesleniyoruz" diyorlardı. Fesubhanallah, bunları duymamak ne büyük sağırlık, görmemek ise ne büyük körlük
Bir yamaçta milyonlar arasat ve o arasatlarda milyarlar mevtalar hepsi bir ağızdan "el mevtü hakkun ve ba'su hakkun" yani "ölüm haktır, diriliş haktır" avaz avaz bağırıyorlar. Sanki arş velveleye geliyor. Hepsi sıra sıra, yan yana arasattalar. Adeta dirilmenin lezzeti simalarında, bir önceki kışın soğuğu bu baharın sıcaklığıyla yüzlerinde tebessüm olmuş.
Evet, Eyüp camiinin arkasındaki bahar haşrini izliyorum. Birkaç ay önce kupkuru ve cansız ve neşesiz dallar, bahar arasatından tebessüm edip benimle konuşuyorlar. Sanki "bakın bize, biz ne idik, ne olduk. Kuru idik, yaş olduk, hayatlandık. Ölümümüz öldü, hayatımızla sizi selamlıyoruz" diyorlardı.
Ama en çarpıcı sözleri şu olmuştu; "bizim dallarımızı görüyorsunuz. Nasıl da her kıştan sonra baharı neşeyle yaşıyoruz. Biz kuru odunlar, ilmi olmayan çalılar, mekânı şu yamaç olan sakinler. Lütfen biraz da dallarımızın altında olan arkadaşlarımıza bakın. İlmi olan, mekânı dört bir yan olan hayatın asıl sahipleri olan şu ahiret çekirdeklerine, insanlara bakın. Ama neden onlar açmadı demeyin, çünkü onların bahar mevsimi daha gelmedi. Fakat onların gelmesini biz size müjdelemek istedik. Biz onların gelmesini göstermek için size sunulmuş ön projeleriz. Büyük baharın gelmesini hatırlatan ve tanıtan ve isbat eden küçük baharlarız, küçük haşirleriz. Biz kâinatın en önemli mesajı olan Kur'an-ı Kerim'de Hz. Allah'ın kelamının tasdikçileri ayetinin şahitleriyiz ve biz hep bir ağızdan bu haşir meydanından Rabbimizin şu ayetini sadece sana değil tüm insanlara sesleniyor ve duymalarını istiyoruz;
فَانْظُرْ إِلَىٰ آثَارِ رَحْمَتِ اللَّهِ كَيْفَ يُحْيِي الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا ۚ إِنَّ ذَٰلِكَ لَمُحْيِي الْمَوْتَىٰ ۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
"Şimdi bak Allahın rahmet eserlerine: Arzı, ölümünün ardından, nasıl diriltiyor. Şübhe yok ki O, ölüleri de herhalde (tekrar) dirilticidir. O, her şey'e hakkıyle kaadirdir.(Rum: 30: 50)
Evet, ben de yüksek sesle şahitleri tasdik ettim, baharıma gidecek yola revan olup yolculuğuma devam ettim. Ve bu haşir meydanındaki sakinlerden çok şeyler öğrendim. Dünya kışında ahiret baharının sıcaklığını hissettim, "elhamdülillah" dedim.
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar