

Bizans hükümdarı Andronikos, imparator Aleksi'nin amcazadesi idi. Aleksi henüz onüç yaşında olduğ için daha yaşlı ve tecrübeli olan Andronikos ona naib tayin edilmişti. Onun namına şimdilik devlet işlerine bakacaktı. Fakat aşırı ihtirası ona rahat vermedi. Bu kadarını kendisine kâfi görmedi; saltanatı müstakillen eline geçirmek sevdasına düştü, imparator ve amcazadesi Aleksi sağ oldukça da buna imkân yoktu. Onun vücudunu kaldırınca saltanata sahip olacağını ve bunun devam edeceğini zannetti.
Her zalim ve kötü niyetli insan gibi o da aldandı. Sayesinde bu imkâna sahip olduğu amcazadesi Aleksi'yi öldürttü ve imparatorluk tahtına kuruldu. Fakat İlâhî adalet onun da yakasını bırakmadı. Saltanatı ancak iki sene sürdü. Daha önceki harplerden dolayı Bizans'a intikam hissi besleyen Frenk'ler, İstanbul'a büyük hazırlıklarla gelip hücum ettiler, surları kuşattılar. Kalelerden kuş uçamaz oldu. Halk sıkıntıya düştü. Fakat Andronik hâlâ kendi zevk ve eğlencesinin peşinde idi. Vaktini; cephede, kale surlarında geçirecek yerde, sayfiye yerlerinde, zevk ve eğlence ile geçiriyordu. Halkın sıkıntısı, feryadı tehlikeye giren şehir ve devlet onu fazla alâkadar etmiyordu.
Artık bu duruma daha fazla tahammül edemeyen halk isyan etti. İmparatorun daha önce hapsettirdiği İzak'ı hapisten çıkararak etrafına toplandı. Hep beraber giderek yazlıkta eğlenmekte olan bu zalim ve katil imparatoru katl ve yerine İzak'ı imparator ilân etti.
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar