Allah'a Açılan Eller

BİR GÜVERCİN GİBİ

Ya Rabbi ben bir güvercinim, deniz kenarında, bir kıyıdayım. Etrafımda et yiyici martılar ve leş yiyici kargalar dolaşıyor.

Yaralıyım ey yüce yaratıcı. Yaram gayet derindir. Kanım dışıma değil içime akmaktadır. Artık bu kıyıdaki et yiyicilerin pençesinden kurtulmanın imkânı yoktur. Yaşanmaz artık buralarda ya Rabbi. Benim artık bu limandan demir alma zamanım geldi.

Demir almam gerekir ama nereye ve nasıl?

En iyisi demir almak üzere olan şu gemiye binmek. Tamam da, gemiye nasıl binilecek. Bu gemi yolcusunu, yükünü almış, rotasını belirlemiş ve dümenini kırmış, limandan kalkmak üzere.

Gidecek bu gemi. Eğer o gider de ben burada kalırsam, bu giden son gemi olmayacak. Fakat ben de gidersem bu giden son gemi olacak.

Bu giden benim son gemim mi acaba?

Ya Rabbi, ben bir güvercinim ve bu kıyıda yaralı bir şekilde kuzgunların hedefinde bulunmaktayım. Artık sana yakın bir yere gelmek istiyorum. Acaba bu gemi sana varan gemilerden biri mi?

Ya Rabbi, eğer bu gemi sana varıyorsa ben de öyle bilet falan almadan şöyle tepeden yaralı aksak uçup güvertedeki bir yere konup sana öylece gelemem mi?

İşte uçuyorum ya Rabbi. Bu limandan kalkan son geminin güvertesine ulaştım bile.

Bu geminin güvertesinden bir ses duyuyorum ya Rabi. Evet evet bu bir ezan sesi. Bu geminin yolcuları galiba Müslüman ya Rabbi.

İşte kondum bir güverte demirine, dolaşıyorum Müslümanların ayakları altında. Bunlar konuşurken ey Rabbim, "inşallah, maşallah" diyorlar.

Bir ara fırsatını bulup geminin katlarını dolaşıyorum ey Yüce Rabbim. Her katta sanki bir başka dil konuşuluyor bu gemide. Bir katın dilinde Ali, Hasan, Hüseyin, Haydar, Şah kelimeleri çok konuşulurken diğer bir katta Şah-ı Nakşibend, zikir, tesbih kelimeleri çok kullanılıyor. Diğer bir katta da Hz, Geylani'dir pirimiz, Hz. Muhammed'tir peygamberimiz, "Allah, Muhammed, Mahmud" sözleri çok zikrediliyor. Diğer bir katta ise "kardeş, ihlâs, zikir, fikir, şükür" kelimeleri çok söyleniyor. Hem de o kattaki yolcular bu üç günlük dünyada zamanları boşa geçmesin diye vakitlerini hep kitap okuyarak geçiriyorlar. Bir katın girişinde de mehter marşı çalınıyor. İçeride de kahraman, yiğit serdengeçtilerin samimi duaları var.

Ey yüce Rabbim, bilmem ki bu gemi, senin misafirlerini sana ulaştırmak için kalkan son gemi midir? Her halde öyledir Allah'ım. Zaten bakıyorum da limanda görebildiğim başka gemi yok.

Ya Rabbi, senden dileğim odur ki beni bu gemide sana ulaşan limana kadar bir güvercin gibi koru ve huzuruna al.

Limanda gemisiz bırakma bu güvercini ya Rabbi.

Kalkan son geminin güvertesine tüneyen bir yaralı güvercin olarak bizi de yolcular arasına al ya Rabbi.

Yolculukta birlikte olduğumuz bütün ümmeti Muhammed'i kazasız belasız sahili selamete ulaştır ya Rabbi.

Ya Rabbi, ben bilemem, bütün âlemleri, acıları,

Ben bilemem bütün kıyıları, gemileri, yolcuları,

Ve bilemem ben geminin varacağı limanı.

Sonra ayrılık olur, ne gemi kalır ne dumanı.

Sen anlarsın Allah'ım, bütün insanların halinden

Sen tutarsın Allah'ım bütün gariplerin elinden.

Gezdirirsin sen, kervansarayları limanları garları.

Ne olur bize de göster Allah'ım, ebedi diyarları.

Sen bilirsin Allah'ım sana ulaşan doğru yolları.

Sen bilirsin Allah'ım sana açılan güzel kolları.

Bizi bu yolculukta senden mahcup etme Allah'ım.

Bizi nefsimizle baş başa bırakıp gitme Allah'ım.

 

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.