

Latîf kelimesinin sözlük anlamı: Nazik ve iyi davranan, merhametli olan, gizli ve ince şeyleri bilen.
Latîf isminin terim anlamı: İşlerini rıfk ile yapan, iyilikte bulunup merhamet eden, gizli ve ince ihtiyaçları bilip gideren.
Allah, insanlara dünyada ve ahirette maddi ve manevi lütuflarda bulunur. Allah kullarından her birine lütfu ile değişik meziyetler verir.
"Allah, kullarına çok lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir."(1)
Allah, kullarına lütufkârdır. Dünyada mü'min kâfir ayrımı yapmadan herkesi nimetlerinden yararlandırır. Dünya imtihanı bitip sıra ahiret hayatına gelince, mü'min kullarını nimetlerinden ziyadesiyle faydalandırır.
"(Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti:) Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır."(2)
Müfessir Sabuni bu ayeti şöyle açıklar: 'Ey oğlum! Hata ve günah ne kadar küçük olursa olsun, hatta hardal tanesi ağırlığı kadar küçük dahi olsa, Son derece küçük olmasına rağmen o günah, sağır kayanın içi gibi en gizli ve saklı bir yerde veya en yüksek gökte veya yerde olsa dahi, Allah onu getirir ve ondan dolayı hesaba çeker. Bundan maksat, kulların amellerinden hiçbir şeyin Allah'a gizli kalmayacağını temsilî olarak açıklamaktır. Yüce Allah, kullarına lütufkâr ve gizli durumlarından haberdardır.'(3)
"Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır."(4)
Allah, en gizli ve en ince hususları bilir.
Allah, kullarına iyilikte bulunup merhamet eder.
Allah, insanların algılayamadıklarını algılar.
El-Latîf isminden çıkarmamız gereken ders:
İnsan, Allah'ın Latîf sıfatının farkında olup her türlü kabalık ve umursamazlıktan arınarak Allah'a minnet duygusu içinde yaşamalıdır.
Dipnotlar
1-Şura-19
2-Lokman-16
3-Sabuni, Safvetü't-Tefasir, C: 5, S: 23
4-Mülk-14
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar