Bankalar iki tarafı keskin kılıç gibidir. Bir taraftan ülke içindeki sosyal dengeyi bozarak tefeci bir güruha kredi alma yollarını açarak rahat kazanç yollarını gösterir, diğer taraftan ise, bu imkanlardan istifade edemeyen fakiri kendi dünyasında kavrulmakla başbaşa bırakır. Bu yönüyle bankalar, hür memleketlerde sınıf farklılıkları meydana getirmek suretiyle komünizmin doğmasına sebebiyet vermişlerdir. Ne acıdır ki, bankanın da, rantın da karşısında olan İslam, bunlarla başlangıçtan beri mücadele etmektedir. Esasen mü'min, zorlayıcı bir sebep olmadan bankanın gölgesinden bile geçmemelidir. Bankalar mevzuunda böyle kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra soruda bahis mevzu edilen faizli kredi alma hususunda şunları söyleyebiliriz: Faiz Allah ve Resulü'nün yasakladığı ve harp ilan ettiği bir muameledir. "Ey iman edenler! Ribayı kat kat artırılmış olarak yemeyin. Allah'tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz." (Âl-i İmran, 3/130), "Ribâ yiyenler, "alış-veriş, ribâ gibidir" demiş olmaları dolayısıyla ancak kendisini şeytan çarpmış mecnûn kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Halbuki Allah, alış-verişi helal, ribayı ise haram kılmıştır. Buna göre, kim Rabbi'nden bir öğüt gelir de, vazgeçerse, geçmişi kendisine, işi Allah'a aittir. Kim de tekrar dönerse, işte bunlar cehennem ashabıdır; cehennemde daimidirler." (Bakara, 2/275) ifadeleri bunu açıkça ortaya koymaktadır. Buradan hareketle faizli her türlü alış veriş yapmanın haram olduğunu görüyoruz. Faizli kredi almak neden haramdır? Çünkü faizli kredilerde ana paranın faiziyle birlikte geri ödeme taahhüdü, taraflardan birisini haksız kazançla karşı karşıya getirmektedir. Kredi kullananın zarar ettiği halde, ana para ve faizi ödemek zorunda kalması veya bu kredi sayesinde yüksek satın alma gücü elde ettiği halde bunun önceden miktarı belirlenmiş küçük bir kısmını sermaye sahibine ödemesi, rizikoyu tek yanlı hale getirir. Soruda bahsedildiği şekilde faizin düşük olması, ayrıca bu haram fiilin yurt dışında işlenmesi haramlığını ortadan kaldırmaz. Efendimiz’in ifadesiyle helal ve haram bellidir. Bunların dışındaki şeyler ise şüphelidir. Ve bizler şüpheli şeylerden kaçınmakla mükellefiz. Rabbim bizi istikametten ayırmasın.