Gündem İçi / Gündem Dışı

HIRS VE HASET NEDİR?

Hırs nedir? Doğrusu, bu kavramın tanımını bulmayı sosyologlara bırakmak lazım. Fakat hangi halimiz hırslı, hangisi hırstan uzak, işin bu kısmı hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü hırs, başarısızlığa sebeptir.

Hırsın başarısızlığa sebep olduğunu şu misal çok güzel anlatıyor; Bir ekmeğin yapılması için, sırası ile tarlaya buğdayın ekilmesi, harmanlanması, fırında pişirilmesi gerekir. Bunlardan birisini eksik bırakırsak ekmeği elde edemeyiz. İşte hırs ile işe başlayan bir kişi her işin kendine göre sırası ile yapılması gereken şartları yerine yetirmez ya atlar, ya da sonraya bırakır, bir türlü amacına ulaşamaz.

Siz hiç doğar doğmaz koşan çocuk gördünüz mü? Yerde biraz sürünmeden, emeklemeden, düşe kalka yürümeden olmaz. İşte lisan öğrenmek, ilim tahsil etmek, iş dünyasında ilerlemek içinde sırasıyla yerine getirilmesi gereken şartlar var. Maalesef bu gün, özellikle ticaret hayatında insanların bu hırs damarından istifade eden bazı üçkâğıtçıların birçok insanın canını yaktığını görmekte ve duymaktayız. Allah öylelerin şerrinden hepimizi korusun.

Başta belirttiğim, hırsın tanımını yapmayı sosyologlara bırakmak lazım dediğimden maksadım şu: Bazı insanlarda hırs kelimesi azim manasını uyandırıyor. Bence de hırs kelimesini azim manasında algılayarak bize verilen bu hissin yönünü en güzel mecrasına çevirmemiz gerekiyor. Çünkü insan, hislerinin üzerini örtemese de, onların yönünü iyiye çevirebilir. Ekmek örneğinde belirttiğim kural ile de işlerimizde ne kadar hırs var ne kadar yok anlayıp başarıya daha rahat ulaşabiliriz.

Yine bu konu ile ilgili diğer bir mevzuda haset meselesidir. Yani, gerek hırsından ya da diğer sebeplerden, muhatabının başarısını, malını çekememektir. Bu his insan için çok tehlikelidir ve insanın içini yakar. Çünkü hakikat ta Allah, haset eden adamın rakibine bir nimet veriyor ve haset eden adam bundan rahatsız oluyor. Bu Allah’ın Rahmetini eleştirmek ve beğenmemek değil midir?

Konuya biraz daha teknik yaklaşacak olursak, insanda üç tane his vardır:

Biri gıptadır. Yani “onda var ama bende de olsun” hissidir, bu his caizdir ve genel için zararsızdır.

Diğeri hasettir ki haset edilenden çok haset edeni yakar.

Diğeri ise isar denilen, sahabelerin özelliğidir ki kendinde olmadığı halde arkadaşının sahip olduğu ile övünmektir ve sevinmektir. Yani “onda var ya yeter” diyebilmektir. Bu üçüncüsü günümüz toplum insanının ruhuna çok uzak bir histir ki, aynı anne ve babanın çocuklarının arasında bile çok nadir bulunuyor.

İnsan olduğumuz için, kıymetimiz maddemizde değil manamızdadır ve yine insan olduğumuz için kıymetli ya da değersiz olup olmamayı istemek yine bize bırakılmıştır. O halde bize düşen pest ahlaklardan ruhumuzu arındırıp yüksekleriyle parlatmaktır. “Haset ettiği vakit haset edenin şerrinden Allah’a sığınmanız” arzusuyla iyi güler dilerim.

3 Yorumlar

  • Çok güzel bir anlatım çok güzel bir açıklama Allah razı olsun.

    Bu yorum faydalı mı?
  • Akıcı bir anlatım ile konuyu çok iyi açıklanmış.Yazılarının devamını bekleriz.Allah (c.c) razı olsun.

    Bu yorum faydalı mı?
  • Çok güzel bir anlatım çok güzel bir açıklama Allah razı olsun.

    Bu yorum faydalı mı?

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.