Hanım Sahabîler

HZ. SELMÂ (R.ANHA)

Hz. Peygamber'in (s.a.s) azatlı kölesi Ebû Rafi'nin hanımı.

KÜNYE VE LAKABLARI:

Künyesi Ümmü Rafi'dir.

BAZI ÖZELLİKLERİ:

v Hane-i Saadete teklifsiz giren Hz. Selmâ, Hz. Peygamber Efendimizin kendisine ve pak zevcelerine hizmet etme bahtiyarlığına ermiştir.

v Cibril (a.s), Peygamberimiz'e (aleyhissalatu vesselam) Hz. Zeyneb binti Cahş (r.anha) ile gökte nikâhının kıyıldığı haberini getirdiği zaman Hz. Selmâ'da orada bulunuyordu. Zeyneb Validemize bu müjdeli haberi Selmâ götürmüştür. Bu müjdeli haberi duyan Hz. Zeyneb (r.anha) Allah'a hamd edip, secdeye kapanır ve bu güzel haberi kendisine getiren Hz. Selmâ'ya bileziklerini ve kolyelerini hediye eder.

v Tıbbî bilgisi de olan Hz. Selmâ aynı zamanda ebelik de yapıyordu. Hz. Peygamber'in (aleyhissalatu vesselam) bütün çocuklarının doğumunda bulunmuştur.

v Resûl-i Zîşan'ın (aleyhissalatu vesselam) mübarek kızı Hz. Fâtıma (r.anha) Validemiz'in vefatı öncesinde gusletmesine yardım edip vefat ederken de yanında bulunmuştur.

HAYATI:

Hz. Selmâ (r.anha), Peygamberimiz'in (aleyhissalatu vesselam) halası Hz. Safiyye Binti Abdülmuttalib'in azatlısıdır. Resûlullah Efendimiz Selmâ'yı azatlı kölesi Ebu Rafi' ile evlendirmiştir. Bu güzel evlilikten Abdullah İbni Ebî Rafi' meydana gelmiştir. Abdullah daha sonra Hz. Ali radıyallahu anh'ın hilafeti devrinde Hz. Ali'nin kâtibi olmuştur.

Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) mübarek zevcesi Hz. Hatice'den (r.anha) doğan bütün çocuklarına ebelik yapmış olan Hz. Selmâ, ayrıca Peygamberimizin bir diğer mübarek hanımı Hz. Mariye'den (r.anha) doğan Hz. İbrahim'e de ebelik yapmıştır.

Nesebi hakkında bir bilgiye ulaşamadığımız Selmâ (r.anha), Resûlullah'dan 7 hadis rivayet etmiştir. Vefat tarihi belli değildir.

HAKKINDAKİ HADİSLER:

v Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) zevcelerinden birine hizmet eden Selmâ adında bir kadın anlatıyor: "Resûlullah'a (aleyhissalatu vesselam) bir yara veya bir bere gelecek olsa, bana emrederdi, onun üzerine kına koyardım." [Tirmizi, Tıbb 13, (2055).]
Hadis Hakkında Açıklama:
Ulemâ, kınanın hâsıl edeceği bürûdet (soğukluk) ile yaranın hâsıl edeceği hararetin tahfif edileceğini söyler.

v Selmâ Ebû Rafi'i şikâyet etmek için Resûlullah'a geldi ve: "Ebu Rafi' beni dövüyor" dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Neyiniz var, niye geçinemiyorsunuz?" diye sordu. Ebû Rafi': "Ya Resûlallah! O beni incitiyor" dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Selmâ! Onu ne yaparak incittin?" diye sordu. Selmâ: "Onu incitecek hiçbir şey yapmadım. Fakat o namaz abdestini bozdu. Ben de: Ebû Rafi! Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) müslümanlardan birisinden gaz çıktığı zaman abdest almasını emretti, dedim, O da kalkıp beni dövdü" dedi.
Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) gülmeye başladı ve: "Ebû Rafi' O sana sadece doğruyu söylemiş.. Onu dövme" buyurdu."

v İbn Sad ve Ahmed b. Hanbel, Ümmü Rafi'den (r.anha) rivayet ediyorlar: "Fâtımâ (r.anha) hastalandı. Gün geçtikçe ölüme yaklaşıyor ve bana şöyle diyordu: "Ey anneciğim, gusletmem için bana su dök." Güzelce yıkandı. Sonra yeni elbiseler giydi. Sonra şöyle dedi: "Döşeğimi odanın ortasına ser." Döşeği serilince kıbleye yönelerek yattı. Şöyle dedi: "Ey anneciğim! Muhakkak ki vefat edeceğim saat geldi. Guslettim. Kimseye sargımı açma." Sonra vefat etti. Ali (r.a) geldi ve ona haber verildi. O da onu taşıyarak kendisinin guslü ile defnetti."

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.