Şehr-i İstanbul Rehberi

MOLLA GÜRANİ VE MOLLA HÜSREV

Molla Gürânî: Irak'ın kuzeyinde Şehrizor'da (Kerkük) doğduğu kaydedilmekle beraber kendisinin Diyarbakır Hilar Köyü'nde doğduğunu söylediği rivâyet edilmiştir. Edirne'ye giderek 2. Murad'la görüşen ve onun iltifatına mazhar olan Molla Gürânî, Şehzâde Mehmed'in (Fâtih)  hocalığına getirildi.

Talebesi ikinci defa tahta geçtiğinde kendisine vezâret teklif edildi ancak "Senin kapında hizmet edenler sonunda vezâret makamına ulaşmayı arzular.  Eğer kendileri dışında bir kimse vezir  olursa sana olan bağlılıkları zayıflar  ve saltanatının düzeni bozulur" diyerek kabul etmedi. Bunun üzerine 1451 yılında kazaskerliğe tâyin edildi.

İstanbul'un fethi sırasında orduyla birlikte fethe katıldı ve savaşın en sıkıntılı günlerinde pâdişâhı teşvik ederek kuşatmanın devamını sağlayan grubun içinde yer aldı. Kazaskerlik görevi sırasında tâyinler konusunda pâdişâhın fikrini almadan ba-ğımsız hareket ettiği için Bursa kadılığıyla görevlendirildi. Bu arada hac farîzasını yerine getiren Molla Gürânî, 1480 yılında, o dönemde en yüksek ilmiye makamı olup daha sonra şeyhülislâmlığa dönüşecek olan İstanbul müftülüğüne getirildi.

Büyük kısmını 2. Bayezid devrinde sürdürdüğü bu görevinde sekiz yıl kaldı. Kabri Fındıkzâde'de, Karâmânî Pîrî Mehmed Paşa Câmii karşısındadır.

Molla Hüsrev

Asıl adı Mehmed'dir. İyi bir medrese tahsilinden sonra Edirne'de müderris, kadılık ve kazaskerlik görevlerine getirildi. İstanbul'un fethi sırasında 2. Mehmed'i destekleyen grupta yer aldı.

Fethin ardından İstanbul'un ilk kadısı Hızır Bey'in vefâtı üzerine İstanbul kadılığına getirildi (1459). Bir dü-ğün cemiyetinde dönemin âlimlerinden Molla Gürani'ye pâdişâhın sağında, kendisine de solunda yer verilmesini ilmi derecesine uygun bulmadığından İstanbul'u terkedip Bursa'ya gitti. Kendi anıyla anılan medresesini kurdu.

Fâtih Sultan Mehmed, Molla Hüsrev'i tekrar İstanbul'a dâvet ederek onu İstanbul müftülüğüne getirdi. Vefât ettiği 1480 yılına kadar bu makamda kaldı. Vefâtı üzerine cenâzesi Bursa'ya götürülerek medresesinin haziresine defnedildi. Fâtih

Sultan Mehmed'in Molla Hüsrev'e "Zamanın Ebû Hanifesidir" dediği rivâyet edilir. Vefâ Molla Hüsrev

Mahallesinde 1460 tarihinde kendi adına inşa edilmiş bir mescid bulunmaktadır. Günümüze eski mescitten minâre, çeşme ve çevre duvarları kalmıştır. Mescidin karşısında, 1. Ahmed dönemi başdefterdarlarından Ekmekcizade Ahmet Paşa'nın hayır eseri olan Medresesi bulunur.

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.