Hadis Şerhleri
"Mümin, ölürken alnı terler."(Tirmizi, Cenâiz, 10; Nesai, Cenâiz, 5; İbni Mâce, Cenâiz, 10; Müsned, 5/350,337.)
Bir yoruma göre müminin terlemesi, imanının bir alametidir. Bir manaya göre de mümine ölüm, alnının terlemesi kadar bir sıkıntı verir. Alın teri, müminin ölüm anında maruz kaldığı sıkıntıdan hasıl olur. Müminin üzerinde kalan günahlar bu sıkıntıyla atılır. Bir başka yorum: Alın teri hayadan hasıl olur. Şöyle ki mümin, günah işlemiş olmasına rağmen kendisine müjde gelince, Allah'a karşı mahcubiyetinden alnı terler. Bazıları, manası anlaşılmasa da müminin ölürken terlemesi, onun imanına alamettir, demişlerdir.(1) Bu hadisin, genel ve herkes için mutlaka olması beklenen ve alnı terlemeyerek ölenin imanından şüphe duyulmasını gerektirecek şekilde anlaşılması doğru olmasa gerek. Zaten ölüm halleri farklı farklıdır. Kimi yatağında ailesinin yanı başında, kimi uykunun sessizliğinde kimi savaş meydanlarında aldığı bir kılıç darbesiyle kimi -Allah korusun- inleye inleye ruhunu teslim eder. Aşağıdaki hadis de konumuza ışık tutuyor: "Müminin (ölüm anında) ruhu kolay çıkar. Eşeğin ölümü gibi aniden ölmeyi de sevmem. Kafirin ruhu da, avurtlarından (adeta parçalayarak) çıkar."(2) Ani ölüm, kişinin hiç bekle-mediği, ummadığı, henüz ölmeye pek niyetli görünmediği bir anda gelen ölümdür. Gözü açık gider, arkada kalır. Oysa mümin öyle olmamalı. Müminin ölümü rahat ama ani olmamalı. O her zaman, onu bekliyor olmalı. Evet, mümin, imanının verdiği bir rahatlıkla, bütün herkesin korktuğu, ahiret basamaklarının ilki ölümle işte böyle sadece alnı terleyecek kadar bir küçük sıkıntıyla tanışır. Çünkü ölüm, onun için bir kâbus değil, bir yok oluş değil; belki ahirete açılan bir kapı veya dünya odasından ahiret odasına geçişin adıdır. Dipnotlar: 1-Münâvî, Feyzu'l-kadîr, 6/329. 2-Kenz, 1/167.
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar