

Ya Rab bu gönül gün gelecek şâd olacak mı?
Ya böyle gam ve derd ile berbâd olacak mı?
Bir an olup azâde-i feryâd olacak mı?
Aşkın bize sermaye-i irşâd olacak mı?
Bir korkulu rüya gibi geçmekte zamanım.
Eyyâm-ı baharımda zuhur etti hazânım.
Diğerlere badi-i saâdet mi figânım?
Ben ağlarsam gayrısı dil-şâd olacak mı?
Şayetse-i lütfûn değilim gerçi ben amma,
Affet, kerem et, merhamet et kıl beni ihyâ.
Bir kimseden ümid-i devâ eylemem asla.
Senden yıkılan ğayrısından âbâd olacak mı?
Ya Râb sana zinhâr değil arz-ı şikâyet.
Artık yetişir çektiğim ekdâr u felâket.
Dünyada perişanlığıma yoksa nihâyet.
Ukbada gönül ğussadan âzâd olacak mı?
Şad eylemez hatırımı gonca ve sünbül.
Elhan-ı tarap, çehre-i ter, nağme-i bülbül.
Birgün gelerek kasveti eyler mi tenzîl.
Yahut o da günden güne mezdad olacak mı?
Mahşer günü deruhte edip hükm ü kazayı,
Sormakta iken ettiğim enva'-yı şakayı,
Lütfeyleyerek çektiğim âlâm u cefâyı,
Sorsan bile sen kabil-i ta'dâd olacak mı?
Yaşar Şâdî
Mahfil Mecmuası
Sayı. 7
s. 126
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar