Satranç ancak sahabe devrinde İslam dünyasına tanınmış ve hükmünde görüş ayrılıkları çıkmıştır.Satranç Hind kaynaklı çok eski bir oyun olmakla beraber,Müslümanlar onu, Hz.Ömer in halifeliği döneminde, İran kanalıyla öğrenmişlerdir.Yani Satranç, Resulullah(sav) döneminde Müslümanlar arasında bilinmemekteydi. Satrancın haram olduğunu saymak için sağlam bir delil bulunmadığı açıktır..Diğer mübah oyunlar gibi bunun da caiz olabilmesi için bazı şartlar vardır. Bunlar: 1- Oynamaya dalıp namazı geçirmemek, 2- Kumara alet etmemek, 3- Oyun sırasında dilimizi kötü sözden sakınmak. Ayrıca tavla, iskambil vb. oyunlarda yukarıdaki şartlar sağlandığında oynanabilir. Hidaye sahibi Merginani, Efendimizden(sav): satranç ve tavla oynayan elini domuz kanına bulamış gibidir diye bir hadis nakleder.Ancak Hidayenin hadislerini tahriç eden Zeylai onun satranç konusunda verdiği bu ve başka bir hadisin her ikisinin de son derece zayıf olduğunu söyler.Konkordansın indekslediği 9 meşhur hadis kitabında da satrançla ilgili bir hadis yoktur. Said bin Müseyyebin de içinde bulunduğu bazı alimler, bu tip hadislerin kumara ait olduğunu, kumarsız zar oyunlarının caiz olduğunu söylemişlerdir.Tabii daha önce saydığımız şartların sağlanması gerekmektedir. Geniş bilgi için Faruk Beşerin Hanımlara Özel Fetvalar(Nun yayıncılık)a ve İsmail Mutlunun İslamda helaller ve haramlar(Mutlu yay) adlı eserlere bakılabilir.
Hellaler-haramlar-H.Karaman
Güncel Sorular
SATRANÇ, TAVLA vb
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar