

Hele bakın bu sese
Üstat girince hapse
Kendini ihbar etti,
Üstat'ın yanına gitti.
Kim bilirdi "Ziver"i
O Ermenekli biri,
Adını Üstat koydu,
Artık "Zübeyir" oydu.
Üstat nerde o orda,
Memlekete, yurda,
Koşarak köşe bucak,
Ölse mutlu olacak.
"Konferans"ı o yazdı,
Mevsim sıcak bir yazdı.
Anadolu'da Üstat var,
Üstat ne dese yapar.
Bir akşam şudur konu:
Üstat kovmuştur onu,
Sabah başı kapıda,
Bu baş bu yola feda.
Bir çok yerde yazar da:
"Oku oku mezarda,
Artık okuyamazsın."
Sönüp giden bir ansın.
Çalışkandı, kibardı,
Dershanede o vardı,
Kirazlı Mescit'te iken,
Oydu sıkıntı çeken!
Anadolu'dan gelen,
Anadolu'ya giden,
Zübeyir'e misafir;
Nefsi hizmete esir.
Hizmet için yaşardı,
Geleni karşılardı,
Hatipti ders başında;
Vakıftı genç yaşında.
Nur'dan bir haliçeyi,
Büyük bir Tarihçe'yi,
Harf harf, hece hece;
Okuyup yazdı gece.
Ulvi bir gayeyi,
Bütün bir Türkiye'yi,
Kucaklayıp her zaman
Küçük Bediüzzaman.
Üstat'tan sonra hizmet,
Bir kısmı ona kısmet.
İstanbul'a yollandı,
Çınar oldu dallandı.
Medresede Zübeyir,
Hizmeti ne güzeldir,
Dershane dolar taşar,
Dünya bu işe şaşar.
Binlerle selam olsun,
Kabri nur ile dolsun
Bize Üstat'tan kalan,
Hizmette faal insan.
(İbrahim Köse)
03.01.2019
Bandırma
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar