Soru:Tasavvuftaki Rabıta nedir? şirk midir? Cevap: Rabıta lügat itibarı ile bağ, münasebet, ilgi, alaka, bağlılık, mensup olmak manalarına gelir. Tasavvufta ise, müridin şeyhini hayal edip, ondan gelen manevi feyizlere kalbini açmasıdır. Bu manada rabıtanın dinimizce bir zararı yoktur, şirk de kabul edilmez. Şeyh efendi bir ayna mesabesindedir.Cenab-ı Haktan gelen ilahi nur ve feyizleri talebesinin kalbine akmasına vesile olur. Hani şimdi telepati denilen bir hadise var ya, aynen onun gibi. Ruhen saflaşmış bir insanın kilometrelerce uzaklıkta bir başka insana telepatik bazı mesajları göndermesi mümkündür. Aslında birbiri ile alakalı, birbirini çok seven insanlar arasında bu alaka görülmektedir. Anneler ve evlatları arasındaki münasebet buna misal gösterilebilir. Hatta denizaltında bir anne tavşanın beyin dalgalarını incelemeye almışlar. Kilometrelerce uzaklıktaki yavruları teker teker öldürülmüş ve anne tavşan hepsinde de tepki vermiş olduğu tespit edilmiş. Aborjinlerin aynı usulle birbirleriyle haberleştiklerini "Bir çift yürek" adlı eserde okumuştum. Orada bu özelliğin bütün insanlarda mevcut olduğunu fakat genelllikle insanların yalan,kin, gayz, düşmanlıklar, kibir vs kötü huyları ile bu latifelerini dumura uğrattıkları yazıyordu. Rabıtada da bu tip bir iletişim söz konusu. Sufi büyükleri bu konuya eserlerinde bu şekliyle yer vermişler.Şimdi ona şirk demek bu zevat-ı kiramı müşrik olarak kabul etmek demek olur hafizanallah. Ama şunu unutmamak gerekir. Her şeyde olduğu gibi rabıta konusunda da su-i istimaller, şirk kokan uygulama, ifade ve olaylar cahiller arasında olabilmektedir. Özellikle günümüzde.Tabi bir de toplu kabullerin toplu retlere sebebiyet vereceğini unutmamak lazımdır. Yani biz rabıtayı ne toplu kabul ne de red ediyoruz. Yukarıdaki çerçevesinde kabulde bir mahzur görmüyoruz. Bazı sofilerin rabıtaya asr-ı saadetten deliller aramaya girmeleri hatta sıddık-ı ekberin def-i hacet anında bile Resulullahı hayal etmesi gibi akıl almaz yorumlar tasavvuf düşmanlarına güç vermekten başka bir işe yaramaz.Rabıta ile ilgili hiç bir sahih hadis yoktur. Bu mesele tasavvufun zuhuru ile ortaya gelmiş meselelerdendir.
Güncel Sorular
RABITA MESELESİ
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar