Ders Notları

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-60

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Habbe'den(s: 118)

İzah: Prof. Dr. Şener Dilek

*İzah edilen metnin baş kısmı: "İ'lem Eyyühel-Aziz! Dünyada sana ait çok emirler vardır. Amma ne mahiyetlerinden ve ne akıbetlerinden haberin olmuyor. (Mesnevi-i Nuriye s: 118 )

*Allahu Teâlâ insana öyle bir donanım, öyle bir kabiliyet, öyle cihazlar vermiş ki, onlar vasıtasıyla Cenab-ı Hakkın esma-i hüsnasını tanıyabilir, izan ve ikan edebilir.

*Bir elinde kaşıkçı elması olsa, diğerinde bir çikolata.. Üç yaşındaki bir çocuğa ikisini göstersen, çocuk çikolatayı alır, çünkü o mücevherin mahiyetinden gafil. İnsan da hayattan ve hayatın gaye ve mahiyetinden gafil olursa o hayatı heder eder, boşu boşuna harcar.

*Biz esma-i İlahiyye mektebinde talim için yaratılmışız.

*Bir milleti bir arada tutan şey, cemiyetin kayyum değeri dindir. Bunu ifade sadedinde merhum Necip Fazıl;

"Bizden bir şey koptu bir şey

Her şeyi koparan bir şey" der.

*Türkiye'de ve genel itibarıyla bütün İslam âleminde bir ana baba çocuğunun fen lisesine, kolejlere, zıkkım çıktı hangi okul varsa ona göndermek için gösterdiği gayretin kırkta birini çocuğunu ebedi hayatına hazırlama adına gösterseydi, İslam âlemi bugün bu noktada olmazdı. "Fen lisesine gitsin, İngilizce alsın, Fransızca alsın, İtalyanca alsın, edebiyat öğrensin, müzik öğrensin, resim öğrensin." Evet.. Ya din? Ya Mukaddesat? Ya Allah? Ya Rasulullah? Onun için, mükellefiyetimiz ağırdır..

*Vaktin tanzimi adına beş şeye vakit ayırmamız lazım;

1-Namaz; Akşam namazına 10 dakika kalmış, beyim ikindi kılıyor. Böyle kulluk ciddiyeti olmaz. Tadil-i erkâna riayet ve vaktinde kılmakla namaza en baş önemi göstermek lazım.

Not; Bu konuda muhterem Ömer Sevinçgül beyin şu ikazını devamlı hatırda tutmak gerekir diye düşürüm; "Unutma! Bir rekâtı iki dakikanın altında kılıyorsan namazın hakkını vermiyorsun demektir"(Salih Okur)

2-Dini hizmet ve sohbetlere vakit ayırmak

3-Gönül dostlarıyla bir arada olmaya vakit ayırmak

4-Hizmet mahallerini ziyarete

5-Aileye, çoluk çocuğumuza..

*Din olayı tercih olayıdır, teveccüh olayıdır.

*48 yaşında bir zat vardı. Böbreklerinden birinin tamamı çürümüştü. Diğeri de yüzde otuz kapasite ile çalışıyordu. Doktorlar demişler ki; "Doku uyumu olan bir böbrek getirirseniz biz de ameliyat yaparız. Yoksa tıp verilerine göre sen ancak dört ay yaşayabilirsin."

O zat bu durumu öğrenince ağabeyine gidip durumu anlatmış, böbreklerinden birisini kendisine bağışlamasını rica etmiş. Ağabeyi demiş ki; "Bak ben iki defa ameliyat oldum. Üçüncü bir ameliyatta masadan ya kalkarım ya kalkamam. Kardaş, bu mal değil ki çıkara veresin."

Bunu üzerine 19 yaşında olan erkek kardeşine başvurmuş. O da kaşlarını çatmış; "ağabey sen bana nasıl kıyıyorsun? Ben daha hayata atılacağım, ev bark sahibi olacağım, Çoluk çocuğum olacak" demiş.

Bunu üzerine kız kardeşine gitmiş, durumu izah etmiş. Kadınlar daha rikkatli olur ya, kız kardeşi kabul etmiş, "ama" demiş "eniştenden izin alman lazım."

Eniştesine durumu anlatınca, eniştesi ellerini dizlerine vurmuş; "altı tane nüfusum var, benim ocağımı mı söndüreceksin?" demiş. Velhasıl bacısı da vermedi ve dört ay sonra vefat etti-Allah rahmet eylesin.

Şimdi o adamın Sabancı kadar, Koç kadar serveti olsaydı, böbrek almak için hepsini bila tereddüt verir miydi? Verirdi. Demek bir böbreğimiz dünyalar kadar kıymetli. Ya gözümüz? Kulağımız diğer organlarımız? Ya aklımız? Ya ruhumuz..Bizi böyle baha biçilemeyen süslerle süsleyen Sanatkarımıza bir teşekkür,bir kulluk yapmamız gerekir mi gerekmez mi?

*Allah rahmet eylesin, Trabzon'da bir Muhsin ağabeyimiz vardı. Matbaacıydı kendisi. Çok yaşlı saffı evvel ağabeylerden birisiydi. Bundan 30-35 sene evvel Trabzon'a, Rize'ye sohbet için gittiğimiz zaman onunla görüşürdük. Kendisinin kap rahatsızlığı vardı.

Bir gün apartmanın önüne geldik. Sohbet üst katta, kardeşinin evindeydi. Baktım ki soluk soluğa kalmış, merdivenleri çıkmaya çalışıyor.

"Ağabey nasılsın?" diye sordum

"Şener kardeş! İp çok inceldi. Ha koptu, ha kopacak. Nefes alırken "acaba verebilecek miyim" diye düşünüyorum' dedi.

Dedim ki;

-Ağabey sizi tebrik ediyorum. Rahmet-i ilahiye sizi huzur makamına çıkarmış. Ha koptu ha kopacak psikolojisi içerisinde olan insan neyi düşünür? Ahireti düşünür, Allah'ın marziyatını düşünür. Allah seni hayat-ı ebediye noktasında inceltmiş, hassaslaştırmış. Benim sana tavsiyem, bu ip kopacaksa medresede kopsun. Sakın dersleri ihmal etme. Melekü'l Mevt gelecekse seni medreseden alsın."

Allah rahmet eylesin. Bu muhavereden bir ay sonra öğle namazını eda ederken secdede vefat etmiş.

 

 

 

 

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.