

Vaktiyle Aksaray, Beyazıt, Fatih, Köprübaşı gibi İstanbul'un kalabalık yerlerinde "Kira Beygirleri" vardı. Ucuz bir ücretle yolcu taşırlardı. Fakat hayvanlardan çoğunun dizleri tutuk olduğu için, düştükleri ve süvarisini düşürdükleri olurdu. Bu münasebetle, zurefadan(zarif, ince, efendi zatlardan)birisine;
-Kira beygirlerine binenlere ne dersin diye sormuşlar.
-Deli derim, cevabını vermiş
-Koşturan için ne dersin sualinde bulunmuşlar.
-Tabir bulamam, demiş.
Onun gibi, öyle plajlarda "Çıplak Mustafa'yı" hatırlatacak hanımlar için tabir bulunmaz.
Tahir'ül Mevlevi
Şerh-i Mesnevi
Cilt. 4- s. 1289
Şamil Yayınevi
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar