



Vaktiyle Konya İmam Hatip lisesinde merhum Veyiszâde Mustafa Kurucu Efendi ile beraber öğretmenlik yapmış merhum Yaşar Gökçek Hoca, Üstad Bediüzzaman'ın 1959'da son Konya ziyaretini şöyle anlatıyor;
"Ölümünden birkaç yıl evvel en son Konya'da görüştük. Kardeşi Abdulmecid Efendi bizim Konya İmam Hatip Lisesinde öğretmendi. Onun evinde görüştük.
Urfa'ya gidecekti. Görüştük, konuştuk, kalktık hep birlikte. Kucaklaştık, öpüştük.
Hazret, tam arabaya bineceği sırada, kardeşi Abdülmecid Efendi'ye;
-Abdülmecid, dedi. "hakkınızı helal edin, bir daha görüşemeyebiliriz."
Abdülmecid Efendi;
-Estağfurullah ağabey, dedi. "bizim ne hakkımız olabilir sizde? Siz helal edin."
-Yoo..yooo dedi Bediüzzaman, "olmaz olur mu hiç? Bilhassa Rabia'nın(Abdülmecid Efendi'nin hanımı) çok hakkı vardır bende.."
Sonra arabaya binerken, bir ayağı yerde, bir ayağı faytonun çamurluğunda;
-"Abdülmecid" dedi.
-Buyur Seydam..
-Çok sessizsin. Bu kadar korkak olma be kardeşim, Korkma, merak etme, hapishanede sana Rabia'dan daha iyi bakarlar valla..
Bunun üzerine Abdülmecid Efendi şunu söyledi;
-Vallahi Seydam, benim cesaret hakkımı da sen kullanmış, bitirmişsin, ne yapayım ben?"(*)
Ve fayton yürüdü..
-Allah'a ısmarladık..
Kaynak
1-Mustafa Özdamar, Hacı Veyiszâde, Marifet Yayınları, s.223-224, İst. 1993, 2. Baskı
(*) Necmeddin Şahiner beyin Son Şahitler adlı eserinde ifade şöyle; "Seydâ! Ben neyleyeyim ki, Cenab-ı Hak benim cesaretimi de sana lütfetmiş, seninki iki kat olmuş, bende hiç kalmamış'(bkz. A.g.e, Cilt: 4, s.291, Nesil Basım Yayın, İst.2008)
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar